yorum yapan bazı arkadaslar gibi bende bir kuşak çatışması göremedim açıkçası kitapta. bende daha çok (her ne kadar aradan yüz yıllar geçmiş olsa) kimlik arayışı, kendini bulma vb gençlikte hepimizin başına gelmiş olan bir arayış gördüm. Okudukca bende kendimi sorgulamaya başladım, Ismet İnönü'nün (aslında Victor Hugo'nun sözüdür ama) "Namuslu'larda namusussuz'lar kadar cesaretli olmalı" sözünü getirdi aklıma.
enteresan olansa, bu kendimi sorgulamalar, kendimle hesaplaşmaya dönüşmeye başladı. Kendimle hesaplaşmalarda ise özellikle son yıllarda Ülkemizde ve dünyada oluşan, pandemi, ekonomik kriz, savaşlar'dan vs olaylardan dolayı 3 günlük dünyada kendimden, özümden, değerlerimden, özelliklede bizi Yoktan Var Edene nasılda uzaklaşmış olduğumu, bunun sonucunda mutsuzluğumun arttığını hissetmeye başladım. Bunu düşünmek, olanların farkına varmanın bile içimi huzurla doldurduğunu hayretle gördüm. Daha fazla kendime döndüm, kendimle olan alıp vermelerimdeyse rahatladığımı, bunun sonucu olarakta otomatikman mutlu olduğumun farkına vardım