Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

"Toplu Yazılar 2"

Bakır Çağı

Melih Cevdet Anday

Bakır Çağı Sözleri ve Alıntıları

Bakır Çağı sözleri ve alıntılarını, Bakır Çağı kitap alıntılarını, Bakır Çağı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seni sevmek mor denizlerdir biraz Ne kadar gidilse bir o kadar bitmeyen Umutlar ve yıkılmalar ardında direnilen Seni sevmek mevsimler içinde en güzel yaz Seni sevmek yaşamanın aşılmaz büyüklüğü Ve sığınıp ılık kıyı kentlerine bir akşam Seni sevmek kan dolu yüzyılları korkutan Seni sevmek çocukların düşlerinde gördüğü Varılırdı daha saydam günlere itseler İtseler yalnızlık giremezdi evlere Seni sevmek bir kırlangıç olacak bekleseler Ve uçacak durmadan adasız denizlere Kim bulacak cam kırığı gözlerinde sevgimi Sonra yalnız kalmak gibi yoksulca uğuldayan Bütün okyanusların baş eğdiği tek kaptan Sana verdim geç diye bütün denizlerimi
Sayfa 176 - Afşar TimuçinKitabı okudu
Şiir ya da koşuk (nazım), düzyazıdan önce. Bundan da olağan bir şey olamaz, çünkü yazının bulunması, insanların konuşmalarından çok, çok sonradır elbet . İnsanlar yazı yazmaya başlamadan önce, tapınırken oynamaları sırasında, söylemek istedikleri sözleri bir biçime sokuyorlar, onu oyunla ve ezgiyle zaman ve hareket bakımından benzeştiriyorlardı. Böylece de ölçülü biçili sözler demek olan şiir ortaya çıkıyordu. Öyle ki, binlerce yıl önce, bugünkü uygarlığımızın temelini atan birtakım büyük adamlar, doğaya ilişkin düşüncelerini şiir biçiminde söylemişlerdir. Şiir, sözlü anlatımın ilk biçimiydi.
Sayfa 317Kitabı okudu
Reklam
"Sosyalist kavrayış ve yorumlayış " denilen şey, bir kitaptan okunup öğrenilecek donmuş bir ölçü değil, her yerde, her olayda yeni görünüşler kazanan yaratıcı bir dünya görüşüdür. Yeni Türkiye'nin bu açıdan çözümlemesi de işte o türlü yaratıcılık isteyen yepyeni bir konu.
Sayfa 126Kitabı okudu
Bir kitabı okumak, onunla aramızda karşılıklı bir alışveriş heyecanlı bir didişmeye varmadıktan sonra neye yarar?
Sayfa 322Kitabı okudu
"Bizim sosyalistlerimiz yoksullukta eşitlik istiyorlar," diye yazanlar haksızdır. Sosyalizm, açlığın ortadan kalkmasından sonra başlar. Açlığın yok edilmesiyse bir ekonomik doktrin sayılamaz.
Sayfa 206Kitabı okudu
Sınıflı toplum sürüp gittikçe, her özgürlük akımı, yeni bir yasaklar düzenine varıp çürüyecektir. Ama bunun bilincine varılması, ister istemez, bu gidişin hep böyle sürmeyeceği, sürmemesi gerektiği düşüncesini doğurmuştur. Bu düşüncenin bilimsel olarak tanıtılması, toplumda sömürmenin bütün bütün ortadan kaldırılmasının kaçınılmaz olduğu gerçeğine bağlanmıştır. Bu tanıtlamaya göre, demek ki, yasakçılığa karşı başkaldırma akımlarının başarıya erdikten sonra yeni yasaklar getirmesi olayı, artık yenilenmeyecek, böylece de düşünce özgürlüğü uğruna yapılan savaş, ülküsüne varmış olacaktır. O zaman somut-soyut ayrımı ortadan kalkacaktır.
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Şiir üzerine verilen öğütler, ancak yaratıcılık sırasında doğrulanınca değer kazanır ki, bu da o öğüt içindeki gerçeğin yeni baştan bulunması anlamına gelir. Böylece bizden önceki ozanların kendi deneylerine dayanarak ortaya attıkları -deyim yerindeyse- kuramlar, ancak kendi şiirleriyle bir arada ele alınınca değer kazanır; demek ki sürekli bir etkileri olamaz.
Divan şiirinden açıldı mı, okulda öğretilen gazellerden, şarkılardan, beyitler söyleyenlere bakın, içlerinden o beyitleri gerçekten seven çok azdır; çoğu kendine öğretilenle yetinen, güzel denileni güzel diye bellemiş, kendi başına bir beyit, güzel bir beyit bulmaya yeltenmeyen kişilerdir.
Zeus, İda dağından Troya savaşı seyrettiği bir gün şaşırır da çevresindekilere, "Biz böyle olsun istememiştik," der. Sanat yapıtı doğasal olsun, yaşama benzesin isteniyorsa, onda yaşamın, yaşayan kişilerin Zeus'a başkaldırması aranmalıdır en azından; yoksa yazarın buyruklarına körü körüne uyan bir kuklalar düzeni değil. Dahası var sanat yapıtı gerçekçi değil, gerçek olmalıdır derim ben. Yaşam gibi birçok gizi vardır çünkü onun da, bir nesne gibi durur karşımızda ama gene bir nesne gibi yanıltır, şaşırtır bizi, bir ya da birçok yaratılmış kişinin ağzından açıklar kendisini, ancak yaşamdaki insan gibi aldatır kimi zaman ya da doğru söylediğini sandığı anda uydurur, saçmalar. Gerçek olmalıdır derken bütün açıklığı ve kapalılığıyla, demek istiyorum. Yazardan yaşamın tutarlı ve akla uygun kılınmış bir kopyası isteniyorsa neden gideyim onu görmeye? Dahası, bir yazar olarak neden katlanayım böyle bir oyun yazmaya, düşündüklerimi doğrudan anlatmak dururken? Kader, tragedyanın kaçınılmaz demektir; eski Yunanlılar bunu yaşam diye göstermeye kalklar. Oysa, bırakın yaşamı, madde en başta başkaldırıyor kadere, atomun içindeki hangi elektronun, ne zaman fırlayıp kaçacağını önceden kestirmek olanaksızdır. Yazar, kaderi değil özgürlüğü seçmelidir.
Sayfa 274Kitabı okudu
Kitaplar ne denli doğrularla dolu olursa olsun, biz o doğrulara ne denli inanırsak inanalım gözümüzle görmekten, elimizle dokunmaktan gelen bilginin başka bir üstünlüğü var. Kitapları küçümseyelim, görgülerimizi, deneylerimizi onların üstüne çıkaralım demek istemiyorum. Son günlerde Kuzeybatı Anadolu kıyılarında on gün süren bir gezintiye katıldım; bu gezintide gördüklerim, kitaplardan okuyup öğrendiklerime inancımı güçlendirdiği gibi, doğru olduklarına inandığım bir takım düşüncelere, başkalarını inandırmak bakımından da bana değeri ölçülemez kazançlar sağladı.
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
Bana sorarsanız, büyük edebiyatçıların ölümüne edebiyat açısından üzülmem ben; çünkü onların bıraktıkları yapıtlar tükenmezdir bizim için, bütün yaşamımız boyunca bize yettiği gibi yedi kuşak soyumuzu da geçindirir. Bakın, üzüm kütüğü kuruyunca ardından acınabiliriz, çünkü o kütük bize hiçbir şey bırakmadan göçmüştür. Ama bir sanatçı, bir romancı, üzüm kütüğü gibi değildir ki, ondan her yıl yeni ürün bekleyelim.
Sayfa 101Kitabı okudu
Bilimle dinlerin tarih boyu savaşı, yasaktan başka dayanağı olmayan anlayışla, özgür düşünmekten korkmayan anlayışın çatışmasından başka bir şey değildir. Öyle ki, bir üçgenin üç açısı toplamı doksan derecedir diyen bilimadamı, bu gerçeğe çevresindekileri inandırmak için zor kullanmak gereğini duymaz; başka bir deyişle, bilimsel doğrulara inanmamayı yasak etmez. Tersine olarak o, karşısındaki yasakçıların, anlayışından vazgeçerek kendisiyle barış içinde tartışmalarına gönüllüdür. Çünkü bundan ancak kendisinin kazanacağını bilir. Yasakçılığa karşı olan tutumun büyük gücü buradadır.
Sayfa 128Kitabı okudu
Muhammed peygamber, ozanlar için, "Veşşuara yetebluhümül Gavun" demiş, "Ozanlar cehennemde yanacaklar," demek. Bunu yıllar önce Bedri Rahmi Eyüboğlu'na söyleyecek oldumdu da, daha laf ağzımdan çıkar çıkmaz, "Anladım, şairler kavundur demek istiyor," diye işi alaya almıştı. Gerçekte o gün değil, ozanlara bugün kavun diye bakıyorlar . O sözün, daha çok cahiliye çağındaki taşlamacı ozanları yıldırmak için söylendiğini yazarlar; ama nedeni ne olursa olsun, bugün sözcüklerle oynuyor, düşler ardında koşuyor diye alaya alınan ozanın, çevresine ne denli korku saldığını gösterir o söz, küçük görülmekten yeğdir .
Beğenilmek, beğendirmek kaygısından büyük ölçüde vazgeçmek, sanat güzelliğinin bir düşün düzeni olduğunu düşünmek, ileri gitmiş ülkeler karşısında aşağılık duygusuna ve geri kalmış toplumlar karşısında üstünlük duygusuna kapılmamak, bütün insanlığa seslenebilmek gücünü kazanmaya, çağdaş bir sanatçı gibi yaratmaya, yurdunu ve dünyasını tanır bir düşünür olmaya, çağdaş sanatın, yurdun ve dünyanın sorunlarını çözmeye çabalamak.... Yalnız bizleri değil, başka ülkelerin sanatçılarını da bunaltıdan kurtaracak temel ilkeler bunlar olsa gerektir diye düşünüyorum.
Sayfa 241Kitabı okudu
Yassıada duruşmaları sırasında Kumkapı'dan Yassıada'ya tünel açmaya kalktıkları sanısıyla yakalananların, gazeteler, temize çıktığını yazıyordu geçende. Bunu okuyunca "Yazık!" diye düşünmekten kendimi alamadım. "Marmara Denizi'nin altından tünel açacak güçte teknisyenlerimiz varmış diye boşuna umutlanmışım" dedim. O adamlarda böyle bir tüneli başaracak girişim yeteneğinin bulunduğuna o günler inanıldıysa, yapılacak iş, sanıkları Kumkapı'dan alıp diyelim Rumelihisarı'na getirmek ve: "Hadi bakalım, Boğazın altından bir tünel açın!" diyerek şu yıllanmış iki yakayı birleştirme davasını çözüvermekti bence.
Sayfa 211Kitabı okudu
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.