Laik düzen, dinin sömürülmesini önleyecek bir düzendir. Bu düzen içinde, saf yurttaşı din yönünden korkutarak, sindirerek soymak, yönetmek, gütmek gücü zayıflar, ister istemez ve yüzyıllardan beri süregelen din ticareti mesleği para getirmez olur. Bu bakımdan laisizme düşman olanlar gerçekte dinsizlikle savaşanlar değil, akla, gözleme, deneye, bilime karşı gelenlerdir. Başka bir deyişle, laikler dinle savaşmazlar, onların kavgası, dinsel inançları öne sürmek yoluyla aklın gelişmesini önlemek isteyenlerdir. Eğer bu dinsel inançlar, aklın, bilimin verileriyle çatışıyorsa, laik düşünürün yaptığı, yapacağı iş, konuyu tartışmaktan başka bir şey değildir. Böyle bir özgür tartışma, hiç de zor kullanmayı gerektirmez. Çünkü bilimin belli başlı özelliklerinden biri, evrensel olma, bütün insanları kavrama özelliğidir. Gerçekte zor kullanma, dinsel inanç savunucularından geliyor. Tartışmaya yanaşmayanlar, tartışmayı yasaklayanlar onlardır. Oysa bu tutum, dinsel inançların evrensel olma, akla uygun olma özelliğinden yoksun bulunduğunu söylemekle birdir ki, bu bakımdan dinsel inançları küçük düşürenler laikler olmamak gerekir.