Huh mu desem off mu desem, düştüm mapus damlarına mı desem? Ne desem bilemiyorum. Bu kitabın tek bir rakibi var:WILDCARD. Onda da hiçbir halt olmuyorr bunda da hiçbir halt olmuyor. (Gözümden bir damla yaş düşüyor: pıt) Allah rızası için artık bir olay olsun diye kitaba sarılıp gökyüzüne yalvardım. Ama olmuyor. Okuduğum en berbat distopya ödülünü de bu kitaba veriyorum. Yaratıcı ve Kurucu’nun Kızı bile bundan iyi. Ne dünyayı anlatmışlar, ne sistem belli, ne sistemin lideri görünürde var ne de ana karakterin bir amacı. Ye iç yat uyu, ye iç yat uyu. Valla baya kıyak bir iş. Bundan iyisi, Disney’in uyuyup uyanıp kendini Prens’in kollarında bulan uyuyan güzeli. Bu kitaptaki karakterlerin tümü işsiz. Tümü amaçsız. Tümü ne yaptığını bilmiyor. Biri var sağa sola ateş ediyor, öbürü gel de geliyor git de gidiyor, diğerleri biri ne derse onu yapıyor. Siz hangi günahın bedelisiniz arkadaşlar? Dünyadaki en kuklavari karakterleri tek bir kapak altında toplamış yazar. Okuyanın ellerini tutar, harikasın derim ben bu kitaba dayanacak kadar sabırlı değilim. Ben okuyamıyorum. Olay yok. Soruyorum sağa sola yok, olay bekleme diyorlar. Olay bekleme de ne bekle kitaptan Allahım! bu ne biçim bir şeydi böyle. Bıraktım. En yakın zamanda elden çıkaracağım. Baktıkça kendimi kesesim geliyor kitabın sayfalarıyla.
