Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bana Konum Atar Mısın?

Soner Duman

Bana Konum Atar Mısın? Gönderileri

Bana Konum Atar Mısın? kitaplarını, Bana Konum Atar Mısın? sözleri ve alıntılarını, Bana Konum Atar Mısın? yazarlarını, Bana Konum Atar Mısın? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evet... Selâmete ermenin yolu güzelce teslim olmaktan geçiyor. Güzelce teslim olanlar "müslim" denilmeyi hak ediyor. İşte her daim birbirimize verdiğimiz selâmda geçen "es-Selâmünaleyküm (selâm sizin üzerinize olsun)" ifadesi hem birbirimizi hoşça karşılama hem bir dua hem de "Kalb-i selîm sahibi olmaya çalış, bunların dışındaki hiçbir şeyin faydası yok." diye bir hatırlatmayı da içinde barındırıyor.
İnsan için en büyük felaket Allah'ı unutmasıyla başlar.
Reklam
Üslup
Anlattığımız şeyler doğru olsa bile onu düzgün bir üslupla anlatmak önemlidir. Oysa biz, doğru olmayan şeyleri bazen güzel olmayan bir üslupla sunuyoruz. Söylemimizi itici bir hâle getiriyoruz. Bundan sonucunda söylememizi itici bularak bizden uzaklaşanları "dinden uzaklaşmak" ile itham edebiliyoruz. Rabbimiz, insanları hayrı davet etme, iyiliği emredip kötülükten uzaklaştırma işini Ümmet içinde bu konuda özel eğitim almış, bilgili-görgülü bir gruba havale ederek şöyle buyuruyor: "Sizden, hayri çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Âl-i İmrân 3/104) Dine çağırmanın gelişigüzel değil, Hikmet üzere olması gerektiğini, dine karşı çıkan kesimleri "en güzel şekilde" mukabele edilmesi gerektiğini şu şekilde belirtiyor: "Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et ve onlarla mücadeleni en güzel bir şekilde yürüt." (Nahl 16/125)
3.Sevgide şirk koşma!Hiçbir şeyi "Allah'tan fazla","Allah kadar" yahut "Allahı sever gibi" sevme!
Bir vücuda haram lokma girdikten sonra bu haram lokma kişinin aklını ve bedenini esir alıyor.
... Huzurlu bir kalbe sahip olan kimse için ise daracık bir çukur bile sanki sonsuzluğa açılan bir kapı gibidir.
Reklam
Kalpler kaplara benzer, her kap içindekini dışarı sızdırır. Bal küpünden bal,sirke küpünden sirke sızar.
...aranızdaki fark açıldıkça değeriniz düşer.
Peygamberimizin mübarek eşleri, bizim annelerimiz olduğu halde Rabbimiz onlara hitaben şöyle buyurmuştu: "Ey Peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer (Allah'tan) korkuyorsanız, (yabancı erkeklere karşı) çekici bir eda ile konuşmayın; sonra kalbinde hastalık bulunan kimse ümide kapılır. Güzel söz söyleyin. Evlerinizde oturun, eski Cahiliye adetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” [168] Müminlerin anneleri bile olsa yabancılarla uygunsuz bir tonda, eda ve üslupla konuşmak olacak şey değildi! Açılıp saçılarak kendini göstermek için dışarıda dolaşmak nasıl olabilirdi? Allah bu hükümleri onlara hayatı dar etmek, dünyayı çekilmez kılmak için değil; onları her türlü şaibeden uzak tutmak, arı-duru etmek, günahın tozlarından bile uzaklaştırmak için koymuştu. Bunda tüm zamanların mümin kadınları ve zevceleri için ibretler ve hikmetler vardı... Bu hükümlere en çok da günümüzde muhtacız... “Öteki” ile ilişkisinde kırmızı çizgi tanımayanlar... “Ben buradayım.” dercesine, dikkat çekmek istercesine toplumda arz-ı endam edenler... Ayet, belki doğrudan değil ama dolaylı olarak şu mesajı veriyor: “Ey mümin kadınlar! Sizin örnek alacağınız kimseler modacılar, reklamcılar, toplumdaki şöhret sahipleri değil, müminlerin anneleridir. Siz Allah Resulü'nün mübarek eşlerine benzemeye çalıştığınız oranda değerlenirsiniz. Onlarla aranızdaki fark açıldıkça değeriniz düşer."
Allah dışında bir varlığı sevip sevmeyeceğimiz ya da ne kadar seveceğimizi nefsimize, arzularımıza, çıkarlarımıza göre değil Allah'a göre belirleriz. Doğrudan doğruya zâtı sebebiyle seveceğimiz tek varlık "el-Vedûd" olan Allah'tır. Allah dışındaki varlıkları, Allah ile olan irtibatı sebebiyle severiz. Hz. Muhammed'i (s.a.s.) Allah'ın Elçisi olduğundan, Allah'ın en sevdiği ve sevilmesini emrettiği kulu olduğundan canımızdan çok severiz. Kur'an'ı Allah'in kelâmı ve kitabı olduğundan severiz. Kâbe'yi Allah'ın evi olduğundan severiz. Ana babamızı, eşimizi, çoluk çocuğumuzu, akraba, arkadaş, konu komşuyu Allah’la olan ilişkilerine bakarak severiz. Allah'a düşman olan kimse kim olursa olsun onu sevmeyiz. Müminleri Allah'ın dinine bağlı oldukları için kardeş bilir ve severiz. Malı mülkü, eğer Allah'ın dinine hizmet etmemize vesile olacaksa sever, engel olacaksa istemeyiz.
Sayfa 116
186 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.