Hiç bilmediğimiz bir coğrafyada düş kuran, pis kokulu balık işinin, çamurlu bataklıkların uyuşukluğunun, acıklı yazgılarının mirasına karşı olan ama yine de hep kaçtığı yaşama dönen bir gencin mücadelesinde saf tuttuk. Lattenideki tahta kulubeni, yoksulluk içinde ölüp giden anneni, masum babanı ve en çok da birilerinin acımasızlığında kök salan yoksulluğunuzu unutmayacağız! Başka çocukların gülüp eğlendiği yaşta olan Mateke; seni o çocuk yaşta daha iyi daha tok bir hayat geçirebilmek için evini terk etmeye mecbur eden düzene, adalete ve eşitsizliğe nefretle!
Not: Biliyoruk evet ama yeniden ve hüzünle anladık ki; Ekmek azizdir.
.
"...dikenler; yine böyle top gibi büyür, büyümesi bitince ve artık korkunç battığı için hayvanlar yemez olunca, kocaman bir damacanaya dönüşür. Kendini korumayı bilir bu yaban otu. Ayaktakımından insanlar gibi: Ne kadar işe yaramazsa, kendini savunmayı o kadar iyi bilir." (Istraıt, P.)