Reis'le Kemal uzaklaşırken Abit arkalarından her zamanki gibi haykırıyor:
Gü-le... Gü-le... Yeis Bey, Yeis Bey.
"R"leri telaffuz edemiyor. Ve bu "yeis" lafı her sabah Şem- settin Bilen'in içine lök gibi oturuyor.
Çocuk doğru söylüyor efendi. İçimde bir çözülmeyen düğüm var tabii. Nedir bu? Evden mi, eşten mi, çocuktan mı, işten mi, dünyadan mı, yaştan mı yarım kalmış bir bina, sızlayan bir yara. Nedir bu? Yeis... Yeis...