"Ölünce ne mi olacak? Eh, bundan o kadar da emin değiliz. Ama eldeki kanıtlar hiçbir şeyin olmayacağı yönünde. Yalnızca ölmüş olacamsın, beynin duracak ve artık sinir bozucu sorularınla etrafta dolanmayacaksın. Duyduğun hikayeler mi? Ne acının ne de ölümün olduğu, sonsuza dek mutlu mesut yaşayacağın, adına 'cennet' denilen harika bir yere gideceğini anlatan hikayeler mi? Onlar da sırf palavra. Şu Tanrı olayı gibi. Cennete dair tek kanıtımız yok ve hiç de olmadı. Onu da biz uydurduk. Güzel hayaller bunlar. Bu yüzden hayatının geri kalanını, bir gün öleceğini ve sonsuza dek yok olacağını bilerek yaşamak durumundasın.
"Üzgünüm"
Her yer boşvermişliğin kalın zarıyla kaplıydı. Sokaklar, binalar, insanlar. Kar bile kirli görünüyordu. Kar taneleri, volkanik bir patlamanın ardından yağan küller kadar griydi.