Bavul Dergisi Sayı: 37
Bavul DergisiBavul Dergisi Sayı: 37 Gönderileri
Bavul Dergisi Sayı: 37 kitaplarını, Bavul Dergisi Sayı: 37 sözleri ve alıntılarını, Bavul Dergisi Sayı: 37 yazarlarını, Bavul Dergisi Sayı: 37 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir iğne, bir kerecik batma silik bir nokta bıraktı kolumda , hâla duruyor. Canım tatlı o yıllarda, deri hassas, vücut acı görmemiş, ruh temiz, genceciksin, can acıyı ne bilsin? Şimdi öyle değil bak; düşünüyorum da, bu kadar yıl ve bunca olandan sonra tekrar otursam aynı koltuğa, ne çizdirir, ne yazdırırdım acaba? Göğsümü açardım belki, derdim sol göğsümün üstüne "dikkat kırılır" yazsana... Ya da ne bileyim, boğazıma, tam da oradaki çukurun üzerine bir düğüm çizdirirdim belki yutkunamadığım zamanları temsilen? Yoksa kolumun kanadımın nasıl kırıldığının timsali olarak kollarıma fay hatları mı çekseler siyah mürekkeple? Sağ elmacık kemiğimin üzerine küçücük bir şişe mi çizseler yoksa; gözyaşlarım içine aksa, zayi olmasa. Sağ omzumun üzerinde hâlâ duran o belli belirsiz çizgiye bakarak düşünüyorum bunları. İnsan nasıl da kabullenerek geçiyor acının içinden. Tek bir iğnenin verdiği acıya dayanamazken; zamanla türlü oklara göğsünü açıyorsun. Bazen, kendine yeni bir kader çizdirebileceğini bilsen, binlerce iğnenin aynı anda batıp çıkması için avuçlarını imanla açmaya razı oluyorsun...
Şermin YaşarKitabı okudu
Beni bu vakte değin hep iyiliklerim tüketti ama bundan sonra kurtarırsa güzellikler kurtaracak. Tıpkı tam da şu an kurduğum bu hayal gibi.
Sayfa 28
Bavulumda Sevda Sözleri
Sev beni, alış bana
Kimse ürkütemez bağlandığımız güzelliğin utkusunu
Sev beni, bir dağ gölgesi kadar sev
Şimdilik bırak musluğun sızmasını damın akmasını
Turgut Uyar
Sayfa 15
*hayali söyleşiler
+ İago, sizin için " Her şeye inanan avanaklar böyle ağa düşerler, değerli namuslu, suçsuz kadınlar da iste böyle lekelenirler" dedi. Kıskanınca nasil da çirkinleştiniz gercek yüzünüz nasıl da ortaya çıktı?
-Kıskanmak bitirdi beni... Tanrı sınamak istediğinde beni, dert verip dermanımı kesseydi, bin türlü sıkıntı, utanç yağdırsaydı göklerden şu çıplak kafama... Boğazıma kadar beni gömseydi yoksulluğa da kuşku girmeseydi içime...
Sayfa 42
Sanatsal yaratma özgürlüğü
Düşünme yetisinin temel koşulu özgürlüktür.
... Düşünceyle konulan yasak, insanın var olma, kendini var etme olanağına, yaşama ve yaratma yetkilerine yasak konulmasıyla eş anlamlıdır.
Düşünme süreçlerinde kendini baskı altında duyan, özgürce düşünme yetisini yitirmeye başlayan insan, ikiyüzlü, sinik, korkak, edilgen, suskun vb. özellikler gösterecektir. Böyle bir insana sağlıklı insan, böyle insanların oluşturduğu bir topluma sağlıklı toplum denilmeyeceği açıktır.
Sayfa 16 - Ataol BehramoğluKitabı okuyor
Yeni Bir Kader
İnsan nasıl da kabullenerek geçiyor acının içinden. Tek bir iğnenin verdiği acıya dayanamazken; zamanla türlü oklara göğsünü açıyorsun. Bazen, kendine yeni bir kader çizdirebileceğini bilsen, binlerce iğnenin aynı anda batıp çıkması için avuçlarını imanla açmaya razı oluyorsun.
Sayfa 5 - Şermin YaşarKitabı okuyor
"Mazi ayakkabının içinde kalan bir çakıl taşıdır."
Sayfa 39 - Edgar Allen Poe
"..edebiyat, müzik, resim yapan herkes aslında kalabalığı yalnızlığa, yalnızlığı kalabalığa çeviren birer simyacıdır. Birer yaşama büyücüsüdür. Hatırayı hayale, hayali hatıraya çeviren birer geçmiş ve gelecek güzelliğidir. Ne diyordu Pessoa 'Bütün sanatlar gibi edebiyat da hayatın yetmediğinin bir itirafıdır.''
Sayfa 7 - Şükrü Erbaş