İttihat ve Terrakki Cemiyeti

Bayrak Kalpak Revolver

Hakan Boz

En Eski Bayrak Kalpak Revolver Gönderileri

En Eski Bayrak Kalpak Revolver kitaplarını, en eski Bayrak Kalpak Revolver sözleri ve alıntılarını, en eski Bayrak Kalpak Revolver yazarlarını, en eski Bayrak Kalpak Revolver yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çanakkale Cephesi'nde Alman subaylara karşı tepki: Milliyetçilik
"Özüm, kanım, hissim, terbiyem ve kafamın içi, hasılı her şeyim ve bütün kültürüm Türk'tür. Öz Türk nasıl düşünür? Her şeyden evvel Türklüğü ve Türk vatanının ve milletinin menfaatini düşüneceğim tabiidir. Benden nasıl, körü körüne, Alman veya sair ecnebi dostluğu, daha doğrusu ecnebi uşaklığı beklenebilir?"
Sayfa 306 - Binbaşı Ali İhsan SabisKitabı okudu
368 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bayrak, Kalpak, Revolver: İttihad ve Terakki Nasıl Tartışılmalı?
Osmanlı Devleti’nin son, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönemlerine gerek yaptığı gerekse yapamadığı işlerle damga vurmuş ve günümüzde bile tartışmalara konu olmayı başarmış İttihad ve Terakki Cemiyeti’ni, herhangi bir ideolojik tarafa sığınmadan doğruları ve yanlışları ile değerlendirerek objektif bir okuma yapılmasını sağlayan oldukça yararlı bir eser. Alana ilgisi olanların mutlaka almasını ve okumasını tavsiye ederim. Kitapta İttihad ve Terakki Cemiyeti’ni her açıdan değerlendiren alanında uzman kişilerin makaleleri toplanmış. Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa gibi İttihad ve Terakki Cemiyeti’nin kilit isimlerinden başlanılan serüven oldukça geniş ve akıcı bir şekilde Cumhuriyet sonrasına kadar uzanıyor. Osmanlı Devleti’ne ölümcül bir yük yükleyen kapitülasyonların kaldırılması için verilen mücadeleler, 24 Temmuz’da yakılan ulus devlet ateşi, sürekli yalanlar ve iftiralarla gündemden düşmeyen Ermeni meselesinin tüm gerçekleri ile gün yüzüne çıkarılması, ekonominin millileştirilerek milli karakterin kazandırılma planlaması, eğitimde yapılan radikal değişiklikler ve modernleşmeye atılan adımlar, orduda yapılan ıslahatlar ve bu süreçte Alman ekolünün başımıza açtığı sorunlar ve son olarak Cumhuriyet’in ilanı ile yolundan sapmaya başlayan İttihad ve Terakki Cemiyeti… Uzun lafın kısası kitap konuları bakımından geniş gözükse bile elinize aldığınız anda bir çırpıda bitirebileceğiniz akıcılığa sahip, objektif ve bitirdikten sonra devamını isteyeceğiniz bir kitap. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
Bayrak Kalpak Revolver
Bayrak Kalpak RevolverHakan Boz · Timaş Yayın Grubu · 202361 okunma
Reklam
Benim açımdan Cemiyet’in en mühim tarafı üyelerinin pek çoğunun dönemlerinin en namuslu adamlarından olmalarıdır. Burada "namus" tan kasıt bugün manasının ekseriyetini kaybederek belden aşağı inen "namus" değildir. Kalbi, zihni, filli içeren tam ve kâmil bir "namus" tur. Damat-ı Şehriyari ve başkomutan iken Türkistan dağlarında şehit olmayi seçen Enver Paşa’nın; sıradan memurluktan sadrazamlığa yükselen ama hep fakir kalmayı seçen Talât Paşa’nın; görüşlerine katılmasa da Türk dili için yazmasını gerekli gördüğü yazarlara kol kanat geren Ziya Gökalp' in namusundan bahsediyorum.
Bu konuda İtalyan iktisatçı ve sosyolog Vilfredo Pareto nun" seçkinlerin dolaşım teorisi" meselenin daha teorik bir çerçeveden ele alınabilmesine imkân sağlar. Seçkinlerin dolaşımı teorisi özetle; değişimin genis halk kitlelerinden ziyade seçkinler eliyle gerçekleştirildiği ve değişim süreçlerinde yeni nizamın tesis edilmesi için eski düzenin ve kadroların tasfiye edilmesi düşüncesine dayanır. Zira "insanlık tarihini seçkinlerin durmadan devam eden yer değiştirme tarihi" olarak ele alan Pareto, seçkinleri, toplumsal değişimlerin lokomotifi olarak görür ve onlari merkeze alır.
Gençleştirme hamlesi Türk ordusuna yeni bir dinamizm ve özgüven kazandırır. Nitekim Enver Pasa’nın riyasetinde gerçekleştirilen bürokrasideki ıslahat, Harb-i Umûmi ve İstiklal Harbi' nin de askeri kadrosunu teşkil eder. Burada önemli bir tartışma konusu Enver Paşa’nın rütbeleri hızla atlayarak Harbiye Nazırı olmasıdır. İhtiras ve yetenek ekseninde tartışılan bu hususta, esasında dönemin iklimi ve değişim dinamiği gözden kaçırılmaktadır. Zira Pareto’nun "seçkinlerin dönüşümü" teorisine göre yeniliğin önünün açılması ve eskinin tıkanıklığının giderilmesi için radikal kararların alınması şarttır ve elbette radikal kararlar da genç ve dinamik seçkinler tarafından alınır. Bu doğrultuda ordudaki gençleştirme politikası Makedonya dağlarında çetecilere karşı mücadelede, Mesrûtiyet in ilânında, Trablusgarp Müdafaası ve Edirne’nin Bulgarlardan geri alınışında ön plana çıkan Enver Paşanın şahsında gerçekleşir. Enver Paşanın 1914te Harbiye Nazırı olmasını müteakip askeri bürokraside yaptığı revizyon; şahsi ikbalinden ve ihtiraslarından ziyade, sonuçları itibariyle ordudaki siyasi ikiliği ve eski-yeni seçkinler mücadelesini sona erdirmek amacına matuftur denebilir. Bu noktada Enver Paşanın ordudaki hızlı yükselişindeki esbab-ı mucibe de seçkinlerin dönüşümü ve yeni seçkinlerin hâkimiyet mücadelesiyle açıklanabilir. Lakin hiç şüphesiz temel konu kadro değişimi, zihniyet dönüşümü ve yeni tekniklerin tatbik alanı bulmasıdır.
A. Baran Dural
“Kadınları, “siyasal özne” olarak tanımlayan ancak kadınlardan yeterince destek görmediğini fark edince, bununla yetinmeyip bir de Osmanlı İttihad Terakki Kadın Örgütü’nü kuran İttihad ve Terakki, Türkiye’de Kemalizm tarafından tamamlanacak sürecin başlatıcısı olmuştur.”
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
111 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.