Çocukluklarında sevilen insanlar, bunun karşılığında anne babalarını seveceklerdir, onlara anne babalarını sevmelerini söyleyen bir emre gerek yoktur. Bir emre itaat, asla bir sevgiyi doğuramaz.
Çocuklar "yetiştirme" adı altında ne kadar acımasız bir şekilde sevgiden mahrum bırakılır, yadsınır ya da kötü muamele görürse, yetişkin oldukları zaman -en çok ihtiyaç duyduklarında o sevgiyi vermeyen- aynı anne babaya ya da onların yerindeki kişilere o kadar çok bel bağlayacaklardır.
Kötü muamele gören ve bu yüzden hiç büyüyememiş çocuklar, hayatları boyunca kendilerine acı çektiren kişilerin "iyi taraflarını" görme çabası içinde olacak ve bütün umutları, beklentileri bu çaba doğrultusunda olacaktır.
Zoraki sevgi, sevgi değildir. Zoraki sevgi, yalnızca herhangi samimi bir iletişimin olmadığı, aslında var olmayan bir sıcaklık ve samimiyet taklidinin yapıldığı, kini hatta nefreti maskelemek üzere yaratılmış yapmacık bir şevkat ifadesinden ibaret "sahte" bir ilişkiye yol açar.