Bedenin Dili Sözleri ve Alıntıları
Bedenin Dili sözleri ve alıntılarını, Bedenin Dili kitap alıntılarını, Bedenin Dili en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"sıkıntılı bir insan gibi davranmak , iç sıkıntının artmasına sebep olur.'
Sayfa 17Kitabı okudu
Dünyadan alacağınız karşılık, dünyaya verdiğiniz tepkiye bağlıdır.
Türkiye'de geleneksel, "hataları düzelterek doğruları göstermek" oysa çağdaş anlayış "yanlışları değil, doğruları yakalamaktır.
Çevrenizden göreceğiniz itibar ve saygı, kendinize gösterdiğiniz özen kadardır.
İnsan büyüdükçe kendisini tehdit eden durumları yaşadığında,
saklanma davranışı biraz daha incelik kazanır.
Unutulmamalıdır ki; insanların sizden beklediği, gerçekte sizin diğer insanlardan beklediklerinizdir.
İnsanlar da mağazalar gibi vitrinlerine kendilerini temsil eden ve kendilerince önemli olanları koyarlar. Ilk kez karşılaşılan kimselerle kurulan ilişkilerde, kişinin kendisini hangi özellikleriyle ortaya koymak istediğini gözden geçirmesinde yarar vardır.
"Yönetim insanlara rağmen olmaz, insanlarla birlikte olur”.
İnsanlar büyük coğunlukla içlerinden geldiği gibi davrandıklarını düşünürler. Oysa yakın zamanda yapılan araştırmalar, insanların hissettikleri gibi davranmaktan çok, davrandıkları gibi hissettiklerini ortaya koymustur.
Sayfa 17Kitabı okudu
İnsanlar kelimeleri, çoğunlukla gerçek duygu ve düşüncelerini örtmek için kullanırlar.
Sayfa 12
Yüzü
Onun yüzü
Taze bir yaprak gibi
Kıpırdar durur içimde
Oysa nice güzler geçti
Bunca yaprak döküldü dalından
O günden beri
O. Rifat
İnsan diliyle çok kolay, bedeniyle çok zor yalan söyler.
Benzer şekilde bir tartışma sırasında, düşüncelerini ellerini açarak ifade eden bir kişi kendi görüşüne karşı olan fikirlere de açık ve uzlaşmaya hazır bir tutum sergiler. Görüşlerini bu şekilde dile getirenler, büyük çoğunlukla fikirlerini kabul ettirmekte daha az dirençle karşılaşırlar.
Sayfa 70Kitabı okudu
İnsan ağzıyla yalan söyleyebilir ama bedeniyle asla.
Kültürümüzdeki gülme ile ilgili “Çok gülen çok ağlar”, “Ciddi ol molla sansınlar” gibi atasözleri ya da deyimler çocukluk döneminde gülmeyi âdeta bir tabu haline getirmiştir. Erkek çocuklara “kadın gibi gülme”, kız çocuklara “kötü kadın gibi gülme” uyarıları geleneksel kültür içinde hayatın hazlarına yönelmeyi engelleyici temel bir tutumdur. Böylece güzellikleri paylaşma, güzellikleri yaratma eylemindeki motivasyon, yaşamın başında büyük ölçüde kısırlaştırılmakta ve acılı yaşam biçimi öne çıkmaktadır. Mutsuzluklarını ve başına gelen felaketleri anlatan kişi çevresinden daha çok anlayış görmekte ve sıkıntısı paylaşılmaktadır. Bu şekilde insanın kendisini ve varlık sebebini anti-yaşamcı bir felsefenin eşiğinde bulması doğal olmaktadır.