Toplumların kimliklerini kaybetmemek için gerekli en temel şey hafızadır bence. Gördüğüm kadarıyla da Türk milletinin hafızası hayli zayıf. Kimselere uzun süreli nefret besleyemediğimizi düşünüyorum. Benim dünya görüşüm ırk, din, dil, tür gibi ayrımları reddediyor. Ancak insan karakterlerini kategorize etmede yaşanan coğrafya hayli önemli. Sözde Ermeni soykırımı gerçekte neydi bilmiyorum, nefs-i müdafa mı? Yoksa gerçek kötülük mü? Veya iftira mı? Ancak atalarından gelen nefreti devam ettirmek ve bunu sadece ırkı yüzünden tüm bir topluma yöneltmek ırkçılığın hasıdır bana göre.
Kitabın konusu benim için şaibeli ve fazla ırkçı olsa da yazım tarzını beğendim.
Belleğin KızlarıPeter Najarian · Aras Yayıncılık · 201811 okunma
-Kendi götün bokluysa her yer pis kokar.
-Aynı laklak gibi.
-Hangi laklak?
-Götü boklu laklak. Ne zaman bir göle uçsa, ''Burası pis kokuyor,'' dermiş. Kendi koktuğu için gittiği her yeri kokuturmuş.
-Değil. Oradaki düzenini bırakamadı ama yılda bir kere annesini görmeye geliyor.
-Yılda bir kere mi, o kadarcık mı?
-En azından yılda bir kere görüyor. Bazı analar oğullarını hiç göremiyor.
-Bazı oğullar analarını sevmiyor.
-Bir oğul anasını nasıl sevmez?
_sen ve ben doğu kıyısında yaşarken burada bize köpek gibi davranıyorlardı. "Köpekler ve Ermeniler giremez "yazan tabelalar vardı.
_ şimdi bizim de tabelalarimiz var ve üstünde "siyahlar ve Meksikalılar giremez" yazıyor.
_tabi ki, bizim farklı olduğumuzu mu sandın?
_ bir gün Siyahlarin ve Meksikalıların da tabelaları olacak,acaba onlar ne yazacak?
Evde kalınca malum,bol bol kitap okuyorum. Oldukça değişik bir kurgusu var kitabın, başta anlamakta zorlandım. Ama çözünce hızla ve keyifle okudum. Kitapta anlatici Zeke'nin hayatina giren kadinlardan kesitler var. Anneannesi,annesi,sevdiği kadinlar,bir gecelik aşklar... Zeke resim yapmayi cok seviyor ve hayati çizgiler üzerinde yaşıyor . Ermeni asıllı olan Zeke ve arkadaşlarının anneanne ve babaanneleri yıllar önce Osmanli topraklarından Suriye çöllerine sürülmüş ve bu yuzyil icinde hala iclerinde yara olarak kalmis,kitabin belli yerlerinde buna değiniliyor. Basta beni cok rahatsiz etti,kimi yerlerde Müslümanlığa hakaret gibi gelebilecek cümleler mevcut ama yazar bunu kendince yumusatmis,o zamanki Müslümanlar kalmadi ,kimse geçmişin suçunu bir sonraki nesile yüklememeli minvalinde cümleler mevcut. Yer yer cinsellik cok ayrintili olarak aktarilmis,bu da birazcik beni rahatsız etti. Kitapta yer alan çizimler tamamen yazara ait. Bu güzel bir ayrinti olmus. Kisacasi güzel, değişik bir #kitap. Şu #alıntı ile bitireyim,çünkü çok anlamli bence;
.
.
_sen ve ben doğu kıyısında yaşarken burada bize köpek gibi davranıyorlardı. "Köpekler ve Ermeniler giremez "yazan tabelalar vardı.
_ şimdi bizim de tabelalarimiz var ve üstünde "siyahlar ve Meksikalılar giremez" yazıyor.
_tabi ki, bizim farklı olduğumuzu mu sandın?
_ bir gün Siyahlarin ve Meksikalıların da tabelaları olacak,acaba onlar ne yazacak?
.
Belleğin KızlarıPeter Najarian · Aras Yayıncılık · 201811 okunma
Belleğin Kızları, sanırım beni aşan bir metin oldu.Büyük bir kıyımdan kurtulan kadınlar, uzak bir ülkede, pek çok yaşanmışlıktan sonra, geçmiş ve bugünü gözler önüne seren sohbetleriyle içimi dağladı.Ancak Zeke'nin kendini arayışı yordu beni.Peter Najarian kişiselden, toplumsala evrilen anlatısında okuyucuyu zorlamış.Bu benim düşüncem elbette.️
Belleğin KızlarıPeter Najarian · Aras Yayıncılık · 201811 okunma
(..)
ama bu hayatta her şeye sahip olamazsın. Herkes hem her şeye hem de mutluluğa sahip olmak istiyor. Mutluluk nedir biliyor musun? Şu ekmek parçası ve kendi kendine tuvalete gidebilmektir.”
“ • Sen ve ben doğu kıyısında yaşarken burada bize köpek gibi davranıyorlardı.‘Köpekler ve Ermeniler giremez yazan tabelalar vardı’
* Şimdi bizim de tabelalarımız var ve üstünde ‘Siyahlar ve Meksikalılar giremez’ yazıyor.
* Öyle mi?
* Tabii ki,bizim farklı olduğumuzu mu sandın?
* Bir gün Siyahların ve Meksikalılar’ın da tabelaları olacak, acaba onlar ne yazacak?”
.
Pete Najarian Adanalı bir anne ve Diyarbakırlı bir babanın çocuğu. Ancak acıları bu topraklara sığmıyor..Sürgün topraklarda yeni hayatlara başlamaya çalışıyorlar..Kimi Amerika’da kimi Çin’de.. Bazı kadınlar hiç görmediği adamlara satılıyor, bazı kız çocukları tecavüze uğruyor, bazıları ise hala ezgiler mırıldanıyor binlerce yerden kırıldıkları yerlerden..
.
Hayatına dokunan kadınların dilini anlatmış yazar,kimi zaman büyük bir öfkeyle,kimi zaman kırgınlıklarla..Hatta gülümseterek de yapmış bunu. Düzenli bir kurgu olmasa da zincir misali anlatılar birbirini bütünlemiş,okuması zor görünse de akıyor yazdıkları.. Bir nehire duyulan özlem gibi~ Sayfa içlerinde yazarın çizgileri de gözümüzün önüne getiriyor karakterleri, mesela yüzündeki derin çizgilerden okuyoruz kimisinin derdini..
Belleğin KızlarıPeter Najarian · Aras Yayıncılık · 201811 okunma
Acıya öyle hassastı ki, kendini hissizleştirmek ister gibi soğuklaşmıştı, ama bir zamanlar kardeşim dediği kişi, onun maskesinin altındakini göremeyecek kadar kördü.