Ben Böyle Gördüm kitaplarını, Ben Böyle Gördüm sözleri ve alıntılarını, Ben Böyle Gördüm yazarlarını, Ben Böyle Gördüm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dün , bugün , yarın üçgeninde Fetö eski adıyla "hizmet" , "cemaat" nasıl tabir ederseniz , oluşumu . AKP'nin kuruluş , iktidara geliş ve akabindeki sürecin bir gazetecinin gözlemleriyle , tanıklığıyla anlatıldığı bir kitap.
Dikkat spoiler içerir.
Zamanında Fetullah Gülen ve ekibine sempatisi olan, aynı zamanda yıllarca Zaman gazetesinde yazarlık yapan yazarın, AKP ve Fetullah Gülen hareketi arasındaki kavga hakkında yazdığı bir araştırma eseri. 17 25 Aralık operasyonundan sonra ABD'ye giden ve Gülen'den cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e bir mektup getiren yazar, kendi deyimiyle cemaat ve AKP arasındaki huzursuzluk sebeplerini inceliyor. Bu arada şehir efsanesi olarak bilinen bazı konulara da açıklık getiriyor. Mesela MİT krizinde o gün Erdoğan'ın ameliyat olmaması, zaten 4 gün sonra olması, Gülen'in ABD vizesini sanılanın aksine zor almış olması gibi konular anlatılıyor. Bu örgütün yurt içinde ve dışında eğitim kurumlarını nasıl açtığı konusu detaylıca anlatılıyor. Yapılanın aslında ülkemiz için diplomatik bir faaliyet olduğu, bu sayede büyük kazanımlar elde edildiği anlatılıyor. Gülen'in 17 25 ile ilgisi en başta yoktu, sadece dershane kapatma kararı geri alınsa bu iş bu kadar büyümezdi diye düşünüyor. Bu operasyonu ve tapeleri cemaat değil de başka bir grubun yapma ihtimali olduğunu iddia ediyor. Zaman gazetesi günleri, yurt dışı gezileri, Gülen'in ABD yerleşkesinde çok sade bir hayat sürmesi, Erdoğan'ın her şeyi savaşarak kazanması gibi ne şişi ne kebabı yakacak şekilde bir kitap hazırlanış uzay. Yine de ilginç bilgiler içerdiği için dikkatle okunması gereken kitaplardan biri.
Halis niyetlerle kurulmuş bir yapının nasıl terör örgütüne evrildiğini anlamaya çalışıyorum. Bu sebeple okumalarımın arasına bugünlerde güncel kitapları sıkıştırmak istiyorum. İşte konuyla ilgili okuduğum ilk kitap Fehmi Koru’nun Ben Böyle Gördüm kitabıydı. Kitap bu martta çıkmış piyasaya. Yani 15 Temmuz darbe girişiminden önce.
Ömrümce yaşadığım
Türkiyenin gündemindeki bir konuyu yazar kendi bakış açısıyla sunmuş. Cemaat kavramı ve Malum şahısı derinlemesine anlatmış. Acaba tüm anlattıkları gerçekmi? İnsan bu dönemde kolay kolay kimseye güvenemiyor. Saygılarımla...
Kuruluşu (1948) sonrasında İsrail'i ilk tanıyan Müslüman ülkeydi Türkiye. İlişkiler de hep iyi götürülmüştü. Ta ki, askerlerin el koyduğu 12 Eylül (1980) darbesine kadar.
Fethullah Gülen'in kendisi, ne zaman gerekli olduğuna inansa, iktidardaki 'Sağcı' siyaset erbabıyla da görüşmüş 'Solcu' Bülent Ecevit'le de Ecevit'in 'entelektüel düzeyde' olduğunu söylediği bir ilişki kurmuştu...
Yalnız uluslararası medyayı ve global siyaseti de kullanan bir ortağını kaybetmekle kalmadı Tayyip Erdoğan ve AK parti hükümeti, düne kadar kendilerini yere göğe sığdırmayan yabancıları aleyhine çevirebilecek bir düşman yarattı...