İnanç bir armağandı, sevgi, dostluk ve güven gibi. Mantığın doğurduğu bir şey değildi. Başka bir kulvardı, bilinmeyene olan yolculukta paralel bir yoldu. Ama eğer inanç mantığı kaybettiriyorsa, onunla birlikte sevgi, dostluk, güven, iyilik de kaybolur giderdi.
Ve ümit tabii ki.