Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beni Gerçekten Tanısaydın Yine de Sever Miydin?

Eugene Kennedy

Öne Çıkan Beni Gerçekten Tanısaydın Yine de Sever Miydin? Gönderileri

Öne Çıkan Beni Gerçekten Tanısaydın Yine de Sever Miydin? kitaplarını, öne çıkan Beni Gerçekten Tanısaydın Yine de Sever Miydin? sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Beni Gerçekten Tanısaydın Yine de Sever Miydin? yazarlarını, öne çıkan Beni Gerçekten Tanısaydın Yine de Sever Miydin? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşadığını hissedebilmesi için insanın sevildiğini bilmesi yeter.
Gülümse :)
gülmek belki kutsal bir şey değildir ama yaşamımızın tüm yükünü taşıdığı için olağanüstü önemlidir.
Reklam
Kendilerine güveni az olan bu tür kadın ve erkekler, kendilerini yaşamları boyunca yalnız bir bölgede bulurlar. Bu izolasyona doğru gidişte, kendi ektiklerini biçtiklerini de bir türlü anlayamazlar. Hayatın adil olmadığına, kaderin acımasız olduğuna inanmak daha kolaydır. Nedense, kendi yalnızlıklarımızın güvensiz mimarlarının, yine kendimiz olduğuna inanmaktansa başka her şeye inanmayı yeğleriz. Oysa, kendimizi yaralamaktan ve incinmekten korumak için saklandığımız o yalnızlığımız, aslında boş ve acı verici bir yerdir.
ANALARIMIZ, BABALARIMIZ Siz hiç ana babalannın gerçek dışı isteklerine uymaya çalışan çocuklan izlediniz mi? Bu çocuklar, çaresiz bir biçimde sevilmek ihtiyacı ve isteği içindedirler. Ebeveynlerinden bu yanıtı alabilmek için bir yol bulmak amacıyla, var güçleriyle çabalarlar. Bu süreç içinde, kendilerini olduklarından çok farklı biçimlere sokar, eğilip, bükülürler. Büyüklerinin gösterdiği ideal modele uymaya çalışırlar. Ancak, bu, onların kendilerini hiçbir zaman yeterince başarılı hissedemeyecekleri bir tuzaktır. Bu nedenle, bu çocukların kendilerine ilişkin duygularının genellikle olumsuz oluşuna şaşmamak gerek. Fiziksel olmasa da, duygusal olarak istismar edilmişlerdir.
Sevilmek..M...
Aslında çoğu insan hayattan çok fazla şey beklemez. Yaşadığını hissedebilmesi için insanın sevildiğini bilmesi yeter.
Reklam
İnsan, bir yandan, varolduğunu hissetmek için "özel bir insan"ın kendisini fark etmesini, kendisine yer açmasını beklerken;, aynı zamanda risklerden korunmak amacıyla, kalabalıkta kaybolmak ve farkedilmemek için uğraşırsa, belirgin bir stres yaşar.
Bazı insanlara göre, karşılarındakine kendileri hakkında yeterince "bilgi" verebilmek, iletişim için yeterli bir koşuldur. Nereye gittiklerini bildirmek, not tahtasına kısa notlar iliştirmek, tren ya da uçak saatlerini, otel numaralarını, ya da diğer gerekli temel bilgileri vermenin yeterli olduğunu sanırlar. Ancak bu, iletişimi bir haber bülteni haline getirmekten, belli olayları aktarmaktan başka bir şey değildir. Bunu yapmak için, kendi iç dünyamızla ilgili bir şeyleri açığa vurmamız gerekmez. Karşımızdakine yüzeysel bazı bilgiler verirken, diğer yanda kişiliğimizi saklayabiliriz. Bu, iletişim görünümünde olan, ama iletişim olmayan bir süreçtir. Farkında olmadan iletişimden kaçtığımıza işarettir.
Reklam
Kendimizi daha çok sevdikçe diğerlerinin bizi sevip sevmediği artık pek önemli sayılmaz.
Bizim sevme gücümüz onların yıkma gücünden daha fazla olduğu için zafer bizimdir!
halbuki her bir kırışık, bir yaşanmışlıktır :)
kendimizden bir makina gibi hiç aksatmadan ve düzenli bir şekilde performans göstermeyi bekleriz. sanki hiçbir iş yapmamış, hiçbir sıkıntı çekmemişiz gibi hem alnımızın hem de ellerimizin kırışıksız olması gerekmektedir.
179 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.