İnsanlar kitapları başka hiçbir şeyi tutmadıkları, özel bir tarzda tutar. Cansız değil de sanki uyuyorlarmış gibi. Çocuklar da çoğu zaman oyuncaklarını böyle taşır.
İnsanların kaderi nasıl adlandırılabilir? Çoğu zaman geometrik şekillerin düzenine sahiptirler, ama onları tanımlayacak adlar yoktur. Bir çizim, ad yerine geçebilir mi?
Nella içinse dünyanın herhangi bir şehrindeki ikinci el eşya satan dükkânlar, sözlükler kadar çekicidir. Sayfalarını karıştırmak heyecanıyla bu dükkânlara dalar.
Resim yapmak bir tür sondajdır. Bir şey çizmek için duyulan ilk dürtü de insanın araştırma, haritada yer gösterme, bazı şeylerin yerini belirleme ve kendi yerini bulma ihtiyacındandır.
İnsanlar kitapları başka hiçbir şeyi tutmadıkları, özel bir tarzda tutar. Cansız değil de sanki uyuyorlarmış gibi. Çocuklar da çoğu zaman oyuncaklarını böyle taşır.
Biz çizerler gözlemlediğimiz bir şeyi başkalarının da görmesini sağlamakla kalmayıp nereye varacağını kestirmenin mümkün olmadığı görünmez bir şeye de refakat ederiz.
İster daha yetkin olsun isterse daha az yetkin olsun, her şey daima varolmaya başladığı andaki gücüne eşit bir güçle varoluşunu sürdürebilir; işte bu bakımdan her şey eşittir.