Beş Katlı Evin Altıncı Katı
Anar RzayevBeş Katlı Evin Altıncı Katı Sözleri ve Alıntıları
Beş Katlı Evin Altıncı Katı sözleri ve alıntılarını, Beş Katlı Evin Altıncı Katı kitap alıntılarını, Beş Katlı Evin Altıncı Katı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
siz erkekler çocuk gibisiniz. Küçük bir arzunuzu yerine getirdiğimiz gibi ağzınız kulaklarınıza varıyor, küçük isteklerinizi, yerine getirince de sanıyorsunuz ki sizin yolunuzda ölüyoruz. O yüzden hemen tuzağa düşüyorsunuz.
Ekonomi ortada mecburen bıraktık
…her şeyin yeri ve zamanı var. Sen artık bütün bu eğlencelere, keyiflere, gezmelere veda etmelisin.
…sevgi onu öyle bir mutluluk duygusuna bürümüştü ki, hiç bir şey bu saadeti yaralayamazdı.
Bence Adana orası :)
…bu akıl almaz müthiş sıcak, insanın sanki bedenini eritip elbisesine yapıştıran bu sıcak da Afrika’ydı, bu tatlıvari koku da Afrika’ydı, havaalanında ilk gördükleri adamlar da, laciverde çalan kapkara benizli zenciler de... Afrika’ydı.
Ne kadar manasızdı bütün bunlar, yani Amerika’ya gitme isteği, buraya, Afrika’ya gelmeleri, burada bu yad okyanusun yabancı sahilinde rahatlık, dinlenme, kaygısızlık araması, herşeyi unutma niyeti... ne kadar gereksizdi.
Çünkü hiç bir uçak, hiç bir gemi, hiç bir taşıt aracı insanın kendisini kendisinden uzaklaştıramaz, geçmişinden
ayıramaz. Hem saadeti aramak için dünyayı dolaşmaya gerek yoktur. Mutluluk, ya da mutsuzluk insanın
içindedir, onlan yük gibi taşıyorsun kendinle, nereye gidersen git, istersen dünyanın öbür ucuna git, bu yükü
taşıyorsun kendinle. Bu yük güvenilir yüktür,nereye gidersen
git, ne yiter, ne batar, ne azalır, ne artar.
Çünkü hiç bir uçak, hiç bir gemi, hiç bir taşıt aracı insanın kendisini kendisinden uzaklaştıramaz, geçmişinden ayıramaz.
Hem saadeti aramak için dünyayı dolaşmaya gerek yoktur. Mutluluk, ya da mutsuzluk insanın içindedir, onları yük gibi taşıyorsun kendinle, nereye gidersen git, istersen dünyanın öbür ucuna git, bu yükü taşıyorsun kendinle. Bu yük güvenilir yüktür, nereye gidersen git, ne yiter, ne batar, ne azalır, ne artar.
Sayfa 19Kitabı okudu
Biliyorum benim değilsin. Senin üzerinde hiç bir hak hukukum yok.
"Eski bir hikâye var, belki biliyorsun. Bir sarhoş her zaman iki kadehten içermiş, biri kendininki, biri de güya dostununki. Karısı söylenince bu sefer tek kadehten içmeye başlıyor, ben içkiyi bıraktım diyor, dostumdur içen."
Sayfa 145Kitabı okudu
Bütün bu senin 'saçmalıklar' dediklerin gerçekleşirse, nasıl denir; piyango gibi ölüm çarparsa... Durup dururken düşüp ölürsem. Uçak ya da araba kazasına uğrarsam, ne bileyim, ölmek için öyle çok neden var ki... Çoğun bu düşünceler kafamı doldurur. Sonra kendime çok acıyorum, elimde değil ağlayacak gibi oluyorum. Yarın düşer ölürsem kim yanar derdime? diye düşünürüm. Kocam mı? Bir ay, üç ay üzülür benim için; sonra her şeyi unutur. Başka kim? Komşum Medine. O da işte bir ay... Yooo iki hafta yas tutar benim için. Başka kim? Sen mi? Peki sen de iki hafta... Yoo bağışla iki hafta çok uzun bir süre. Bir hafta, ya da üç gün yeter benim için, yas tutmana, üzülmene ve perişan olmana... Sonra? Sonra tabii ki sen de unutursun. Değil mi? Her şeyi unutursun. Bu buluşmalarımızı, o deniz kıyısını da, bak işte bu eyvanı da... Öyle değil mi?