Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Beş Şehir Gönderileri

Beş Şehir kitaplarını, Beş Şehir sözleri ve alıntılarını, Beş Şehir yazarlarını, Beş Şehir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Tanpınar'ın engin kültürel birikiminin zarif Türkçesiyle birleşmesiyle ortaya çıkan bu eserine birkaç kez-beş kez olabilir-başlayıp kitabı yarım bırakmıştım. Önceki okumalarımda yaptığım hataya düşmeyerek esere sabır ve dikkatle yaklaşınca yazara olan hayranlığım perçinlendi. Birçok seyahatnameden, yaşam deneyiminden örnekler verdiği kitabında tarifte kullandığı cümleler mest edici. Özellikle Konya ve Mevlevîlik meselesinde anlatım dilinin estetiğin doruklarında gezindiğini söylemek mümkün. İstanbul faslının fazla uzun sürmesi ve haddinden fazla mimarî bilgi barındırması biraz yorsa da eserin kıymetinden bir şey eksiltmiyor.
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergâh Yayınları · 201311,4bin okunma
Niçin geçmiş zaman bizi bir kuyu gibi çekiyor?
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
Bir acayip zevk
"Yangın var!" sesi duyulur duyulmaz bu işin amatörü olan insanlar, tanınmış beyler ve paşalar yangın seyrine çıkarlardı. - Seyir esnasında kahve hazırlatanlar bile vardı. - Bazı ecnebi seyyahlar da yangın meraklısı idiler. Hattâ III.Selim zamanlarında İstanbul'a gelen Dallaway bunu açıkça itiraf ederken pek az şeyin bu kadar güzel olduğunu söyler. - Başta Neron olmak üzere bütün bu acayip zevkin amatörlerini pek de haksız bulmadım diyebilirim.
Sayfa 168Kitabı okudu
İstanbul
Kendisinin ebedî olduğuna inanan bir topluluk, bu mukaddes ölülerle ahret ülkesini fethediyor, geniş imparatorluğunu onlarla ebediyette parça parça kuruyordu.
Sayfa 157Kitabı okudu
...duygusuz maddeyi güneşin adına söylenmiş bir kaside yapan mimarlarımıza...
Sayfa 139Kitabı okudu
Hususî bir yaşayış şekli, bütün hayata istikamet veren ve her dokunduğunu rahmanîleştiren dinî bir kisve bu terkibin mucizesini yapıyordu. Gümrükten geçen her şey Müslümanlaşıyordu.
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Cetlerimiz inşa etmiyorlar, ibadet ediyorlardı. Maddeye geçmesini ısrarla istedikleri bir ruh ve imanları vardı. Taş, ellerinde canlanıyor, bir ruh parçası kesiliyordu.
Sayfa 113Kitabı okudu
Şark için "Ölümün sırrına sahiptir." derler.
Sayfa 107Kitabı okudu
Aşkın ayrı bir tanrının dini olduğu eski çağlarda bile hiç kimse ondan Mevlânâ gibi bahsetmemiştir. Sanki alevden bir dille konuşuyordu.
Mevlevîlik ne tevazu ve mahviyeti ne de hangi mertebede olursa olsun itibarı kabul eder. Eşitler arasında geçen bir maceradır. Ve bu eşitlik sade tarikatın içinde değil, dışında da hükmünü sürer. Çünkü esası, bugünün felsefesinin çok sevdiği tâbirle insanın kâinattaki yeridir. Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen O kadar mânalı olan Mevlevî selâmı Galib'in bu beytindedir.
Reklam
Mevlana
Divan-ı Kebîr, insan talihinin şartlarını bir türlü kabul edemeyen ihtiyar Asya'nın ebedîlik iştiyakıdır.
Konya
Hakikatte Selçuk rönesansı, vakitsiz bastıran kar fırtınaları altında yeşeren baharlara benzer.
Tasavvuf çeşnisine bürünmek şartıyla her aşırı hareket mazur görülürdü.
Erzurum
Bana asıl ehemmiyetli gelen şey, kendisiyle uğraşana toprağın gülmesiydi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.