“Beni hiç tanımamış olan sana”
Beni tanımayan sana, bir hayatın sana bağlanarak nasıl geçip gittiğini nihayet sezmeye başlaman için anlatmak istedim. Kaderimin bana kapattığı hayatının önünde hep yaptığım gibi tevazuyla yine bekliyor, bekliyordum. Beklemenin, çaresizliğin cehennem azabını ne diye anlatayım ki sana. Senin içinde beni sana hatırlatan hiçbir şey olmadığını, senin hayatından benimkine bir örümcek iplikçiği kadar incecik bir hatıranın bile uzanmadığını gösteren o bakışın karşısındaki uyanışım, benim gerçekliğin uçurumuna ilk yuvarlanışım, kaderimi ilk sezişim oldu. Seni nasılsan öyle, yalnızca öyle, geçmişte ve bugün olduğun gibi seviyorum. Tanrı’yı, çektiğim eziyeti anlamsız hale getiren tanrıyı suçluyorum sadece. Ölmek kolay benim için, çünkü öldüğümü uzaktan hissedemezsin. Ölüyor olmam acı verseydi sana ölmezdim.