Konuşan,adamın beyni değildi,gırtlağıydı.Ağzından çıkan şeyler sözlerdi ama gerçek anlamda bir konuşma değildi:bir ördeğin vaklaması gibi bilinçsizce ağızdan çıkan bir tür gürültüydü.
Kalemi mürekkebe batırdı ve bir anlığına durdu.Bir titreme geldi.Kağıda bir şey yazmak kararlı olmayı gerektiren bir şeydi.Küçük,eğri büğrü harflerle şunu yazdı;
“4 Nisan 1984”