Bir Ateşpare Bin Yangın sözleri ve alıntılarını, Bir Ateşpare Bin Yangın kitap alıntılarını, Bir Ateşpare Bin Yangın en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şu cümlelerindeki tespite katılmamak mümkün değildir: “İstanbul halkı, servetlerini, saadetlerini kemiren bu âfetle baş başa yaşaya yaşaya ona garip bir surette alışmış, önüne geçemeyeceğini anlayınca onu hayatının çerçevesi içine almıştı.
Ama ben onun Mor Salkımlı Ev (1967) adlı hâtırat kitabını özellikle tavsiye ederim. Bu kitabın bazı bölümleri, eski İstanbul’u anlamak bakımından önemlidir.
Galip Kemalî Bey, Ayasofya’yı kiliseye çevirmek gibi delice bir harekete kalkışılırsa, bu tarihî mabedin havaya uçurulacağını, bunun için gerekli tertibatın alındığını söyledikten sonra şöyle devam eder: “Buna engel olmak istiyorsanız, Ayasofya’nın etrafında asker bulundurunuz ve Rumları buraya yaklaştırmayınız. Çünkü onların bir baskın düzenleyip burasını ele geçirmeye ve böylece bir oldu-bitti yaratmaya karar verdikleri söyleniyor.”
Şia, 10 Muharrem’de aşure pişirmeyi bid’at saymışsa da, tarikatlerin matemin bir parçası hâline getirmeyi başardıkları bu gelenek zamanla halk arasında da yayılmıştır.
Ne kadar istiyorum, akşamleyin, ezanda,
Eski bir evde olmak, orda, Eyüpsultan’da
Bir yandan ölmüşlerim, bir yanda kalanlarım.
Duyayım: Gece, gündüz, hayat, ölüm içiçe
Dallara konan karga, camımı vuran serçe.
Toprakta yatan annem, eli dizimde karım.
İstanbul alan ve baştan başa milli bir abide gibi işleyip öyle kuran atalarımızdan ne kadar geriyiz. İstanbul bugün adeta atalarının çocukları elinde değil de hoyrat bir kavmin elindeymiş gibi öldürülüyor.
“Siz şehre kalbinizi açarsanız, ona yaklaşırsanız, o da size kendisini açar, size bağlanır. Şehirle insan arasında işte o zaman bir iletişim kurulacaktır.”