Neler mi anlatır aslında?
Batının edebiyatının ve ilminin bir zamanlar dik duran doğunun güneyin ürünleri olduğunu mesela. Ne kadar da mantıklı derken aslında ne kadar da tanıdık demenin daha doğru olduğunu mesela.
İslamın güneşinin özden öteye olduğunu anlatırdı mesela. Kendinden, özünden, içinden ve içindendekinden başlardı anlamaya, sevmeye, sonra ailesine, mahallesine, semtine ve ülkesine, oradan da dünyaya ve arşa uzanırdı sevgisi, merhameti.
Etkileyici olmanın gösterişli olmanın doğruları gerektirmediğini, doğru olanın özünde etkileyici olduğunu sözünde gören için sade gören için etkileyici olduğunu, her ne olursa olsun doğrunun asla seni yanlışa götürmeyeceğine olan sadakatini sürdürerek anlar ve anlatırdı mesela.
Okumak, okumak değil, anlayarak, yasayarak ve yaşatarak okumaktır der mesela. Okumayı da sadece harflere dayamaz, hem içi hem dışı okumanın önemini de anlatır mesela.
Gerçekten bir değirmendir bu dünya öğütür bizi. Bizim ne dünyanın ne olduğuna vurgu yapar. Biz farklı bir meşrep o başka. Lakin ne o biz olmadan bir anlama sahip olabilir ne de biz onsuz. İlerlemek ve işe yaramak da onunla mümkündür. Eksildikçe çoğalırız, özümüzdeki rahmete ulaşırız, böylece daha da yer kaplarız. İşte bunları anlatır özünde bu kitap.