“Çocukken edindiğim dünya görüşünden ne tamamen vazgeçebilirim ne de tamamen vazgeçmek isterim. Sağ salim hayatta olduğum sürece üslupla ilgili güçlü kanılara sahip olacağım, dünyanın yüzeyini seveceğim ve somut nesnelerle gereksiz bilgilerden keyif alacağım. Bu yönümü bastırmaya çalışmamın manası yok. Mesele artık değişmeyecek bir şekilde sevdiğim ya da sevmediğim şeyler ile çağın herkese dayattığı, özünde bireysel değil de kamusal olan eylemler arasında bir uyum sağlamak.”
“Ben bu satırları yazarken ileri derece uygarlaşmış insan evlatları tepemde uçup beni öldürmeye çalışıyor…”
Benimle şahsi bir husumetleri yok, benim de onlarla yok. Tabiri caizse “sadece görevlerini yapıyorlar”. Eminim çoğu cinayeti özel hayatlarında akıllarına bile getirmeyecek iyi, namuslu adamlardır.
Öte yandan biri hedefi tutturur da beni bombayla paramparça ederse uykusu bile kaçmaz. Vatanına hizmet ediyor, bu da her türlü günahının bağışlanmasını sağlıyor.