Roman, Sami’nin 12 Mart döneminde başına gelen korkunç bir olay nedeniyle İsveç’e siyasi mülteci olarak gidişinden sonra yaşadıklarını, zaman zaman kahramanın kendi geçmişine doğru yaptığı zihinsel yolculuklarla birlikte konu alıyor. Romanın ana konusunu ise Sami’nin, Stockholm’e kendisi gibi iltica etmiş olan arkadaşlarıyla birlikte darbe döneminin eski bir bakanına karşı hazırladıkları bir intikam planı çerçevesinde gelişen olaylar oluşturuyor. Bu süreçte Sami, özlem ve öfke, bağışlamak ve intikam almak arasında gelgitler yaşayacağı bir yenilenme dönemine giriyor.
Bu kitabında Livaneli, 12 Mart darbesini, hem siyasetle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir gencin yaşadıkları üzerinden hem de darbe döneminin eski bir bakanının gözünden değerlendiriyor. Bir yandan da batılı bir ülkede siyasi göçmen olarak verilen var olma mücadelelerini kaleme alıyor ve birilerine göre hep “öteki” ya da birey olma/olamama hallerini irdeliyor. Romanın bu iki ana konusuna, kitap boyunca yapılan psikolojik tahliller ve bu tahlilleri destekleyen çarpıcı bir kurgu da eşlik ediyor.