Kübra Nur'un kitaplarından Bir İstanbul Gecesi'nden sonra devam eden serinin yayınlanmış son kitabıydı. Zeynep ve kuzenlerinden en merak ettiğim Hare ve Efe'nin hikayesi aslında. Hare'nin hikayesi çıkar çıkmaz aldım ve 1 günde okuyup bitirdim. Bu şekilde olan serileri - hem birbirine bağlı hem de bağımsız okunabilen- seviyorsanız okumalısınız.
Hare karakter olarak mantık yönü daha ağır basan, analitik düşünme yetisi yüksek olsa da duygusal manada yaşamadan anlamayan birisi. Karşısına çıkan Can Bora onun oldukça tersi. Serserinin teki (!). Gökten serseri yağsa hepsi Can Bora gibi olsa diyeceklerimizden ama :)
Hem eğlenceli, hem de duygusal bir romandı. Hare'nin sık sık kendisini sorgulaması, Can Bora'nın geçmişiyle mücadelesi ve tüm bunların arasında kendilerine bir yol çizmeye çalışmaları oldukça imrendiriciydi. Benim tüm bu kitaplarda en çok sevdiğim ise kıskanılacak derecede güzel kraba ve arkadaşlık bağlarına değinmesi.. İnsanların küçük şeyleri dert etmeyip, büyük resme odaklanmaları, birbirlerini iyi tanıması, toleranslarının yüksek olması, konuşmadan da anlamaları.. Günümüzde olmayan şeyleri kitaplarda bulabiliyoruz sadece...