Jean-Claude Kaufmann ben'in bu zaferinin "doğal" ya da bireysel olmadığını, "tikel iradelerden değil, toplumsal bir süreçten kaynaklandığını" hatırlatır (...) Ve paradoksal görünen şu hükmü ekler: "Bundan böyle soyut ben, katıksız kurgu da olsa, gerçekliğin inşasının kalbindedir." (a.g.y., s. 91).