Bitkilerin Yaşamı sözleri ve alıntılarını, Bitkilerin Yaşamı kitap alıntılarını, Bitkilerin Yaşamı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bütün organik bileşikler, dolaylı veya dolaysız tarzda, bitkilerin yakalayıp organik kütleye, canlı maddeye dönüştürdüğü güneş enerjisinin tesirinin sonucudur. Her yemek yediğimizde, bitkilerin yararlandığı bu enerjiyi dolaysız emme yeteneksizliğimizi telafi etmeye çalışı- yoruz. Bedenimiz, Güneş'in Dünya'ya sunduklarının arşivi olmaktan ibaret.
Sayfa 113 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Bu kitap, dünyanın doğası sorusunu, onun kapsamını ve tutarlığını bitkilere soracak öyleyse. Ayrıca, bir kozmolojiyi -meşru addedilebilecek tek felsefe biçimini- yeniden kurma girişiminin, bitkisel yaşama doğru bir keşif yolculuğuyla başlaması gerekecek. Dünyanın bir atmosfer tutarlığına sahip olduğunu ve buna tanıklık edenlerin yapraklar olduğunu söyleyeceğim. Köklerden bize Toprak'ın gerçek doğasını açıklamalarını isteyeceğim. Son olarak, akılsallığın ne olduğunu, evrensel bir güç veya yeti olarak değil, kozmik kuvvet olarak ölçülen bir akılsallığın ne anlama geldiğini çiçekler bize öğretecek.
Felsefe, konusuyla, yöntemi ile uzamda ve zamanda evrensel olarak paylaşılan soruları ve amaçları ile tanınabilen bir disiplinden çok, -her yerde ve her an- apansız beliriverebilen bir çeşit atmosferik durumdur.
Dünyamızın kökeni, uzayda ve zamanda bize sonsuzca uzak, milyonlarca ışık yılı ötede bir olayda bulunmaz; bizim artık izine bile sahip olmadığımız bir uzayda da değildir. O burada, şimdidedir. Dünyanın kökeni, mevsimseldir, ritmiktir; varolan her şey gibi dökülür ve yenilenir. Ne tözdür ne de zemin, gökyüzünde olduğundan daha fazla yeryüzünde değildir; fakat biri ve diğeri arasında orta mesafededir. Kökenimiz bizde - in interiore homine- değil dışarıda, açık havadadır. O, değişmez veya evveliyatta olan bir şey değildir; ölçüsüz boyutlarda bir yıldız, tanrı veya titan değildir. Biricik değildir. Dünyamızın kökeni yapraklardır: Kırılgan, savunmasız ama kötü mevsimi atlattıktan sonra tekrar gelmeye ve tekrar yaşamaya muktedir.
Siz de orman yok edin, beton dikin çimentobeyinliler
Soluduğumuz hava sadece jeolojik veya mineral bir gerçeklik değildir -öylece mevcut değildir, yerkürenin yerküre olarak bir sonucu değildir- fakat başka canlıların nefesidir. Başkalarının hayatının bir alt-ürünüdür. Nefes almakta -muazzam miktarda organizma için yaşamın ilk, en sıradan ve bilinçsiz ediminde- başkalarının yaşamına bağımlıyız.
Uzmanlaşmacılık, bir bilgi fazlalığını değil, “başkalarının” bilgisini bilerek ve isteyerek reddetmeyi tanımlar. Bir konuya dair ölçüsüz merakı değil, bilişsel bir tabuya karşı korkak ve kuruntulu bir saygıyı ifade eder.
Akıl, bir imgenin, bir yazgı, toplam yaşamın mekânı, uzamsal ve zamansal bir ufuk olmasını sağlayan şeydir; bireysel kapris değil kozmik zorunluluktur.