Ahmet Haşim biraz dili sert ve hicvi seven bir yazar.
Kadın düşmanı fikrine katılmıyorum, o zamandaki pek çok erkek gibi düşünüyor (hatta şu zamanda bile pek çok kendine aydın diyen erkek gibi düşünüyor). Fransalar görse de yine de zihninde oluşturduğu dar kalıpta durmakta o "kadın" mefhumu onun için. Ama "kadın düşmanı" yerine "tutucu" demek daha uygun olur gibi geliyor.
Eski kelimelerin fazlaca olduğu bir baskıyı okudum, sorun olmadı, yeni kelimeler öğrenmek güzeldir, hiç birini es geçmeyip tek tek anlamını öğrendim. Kitap okumak biraz da bunu gerektirir diye düşünüyorum. Beğendiğim fikirleri de oldu. "Olur mu canım!" dediklerim de. Kalemini tanımak için okudum. Ders niteliği taşıyan bir kitaptı benim için. Tamam yeni yazarlar okuyalım ama eski kalemleri de tanımak gerekir.
Bazı betimlemeleri çok hoşuma gitti.
Benimki naçizane bir paylaşım. Yoksa eski kalemler için inceleme yazmak pek haddim değil diye düşünüyorum.
Unutmadan 9. sayfada öyle bir "Gazi" yi anlatımı var ki... Çok etkilendim (paylaşacağım) .