Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Boncuk Oyunu

Hermann Hesse

En Eski Boncuk Oyunu Gönderileri

En Eski Boncuk Oyunu kitaplarını, en eski Boncuk Oyunu sözleri ve alıntılarını, en eski Boncuk Oyunu yazarlarını, en eski Boncuk Oyunu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... her taş, varlık nedenini yalnızca yapının bütününden alır.
Sayfa 81 - YKYKitabı okudu
Reklam
"Ah, keşke insan bilen biri olabilseydi!" diye sesini yükseltti Knect. "Bir öğreti olsaydı ortada, insanın inanabileceği bir şey olsaydı! Her şey çelişiyor birbiriyle; her şey birbirinin yanından, birbiriyle ilişkisiz kayıp gidiyor, hiçbir tarafta bir kesinlik yok. Bir şey hem böyle yorumlanabiliyor, hem karşıt bir yoruma konu olabiliyor. Bütün dünya tarihi hem bir gelişim ve ilerleme, hem de düpedüz bir çöküntü ve saçmalık diye görülebiliyor. Bir gerçek yok mu peki? Gerçek ve geçerli tek bir öğreti yok mu?"
Sayfa 79 - YKYKitabı okudu
Her yaşantının kendine özgü bir büyüsü vardır işte; benim yaşantım da, bastıkça içe gömülen çayır kaplı toprak üzerinde yürüyüp toprağın ve tomurcukların kokusunu solurken, yaklaşan baharın bir mutluluk duygusuyla tarafımdan belirgin olarak algılanması, ardından kokunun mürver dalının fortissimo'sunda yoğunlaşıp güçlenerek duyusal simgeye ve büyüye dönüşmesiydi.
Bu yüzden dirlik duzenlik içindeki bir çağın müziği dingin ve şen, yönetimi uyum içindedir. Huzurdan yoksun bir çağın müziği ise telaşlı ve vahşi, yönetimi ise eğri yoldadır. Yıkılmakta olan bir devletin müziği duygusallık ve hüzün doludur, hükümeti de tehlike içindedir. (Lü Bu We)
Reklam
....insan yanlış yollara sapabilir,kendini bir bezginliğe kaptırabilirdi; hata işleyebilir, yasaları çigneyebilir, ama yine de bunlardan kurtarabilirdi kendini...
kötü ruhlar ve şeytanlar konusunda bilgi sahibi olup bunlarla sürekli savaşmaksızın soylu ve yüce bir yaşamdan söz açılamaz.
"Kimi saatler de vardı ki her şeyi unutabiliyor, o zamana kadar bilmediği bir yumuşaklık ve teslimiyetle düşlere dalıyor, rüzgârın ya da yağmurun sesine kulak veriyor, bir çiçeğe ya da ırmakta hızla akıp giden suya gözlerini dikiyordu, hiçbir şeye akıl erdiremeyerek, her şeyi sezgilerde yaşayarak, içi paylaşma, merak ve anlama isteğiyle dolup taşarak, kendi ben'inden alınıp başka ben'lere, gizlere, kutsanmalara, görüngülerin acılı-güzel oyununa taşınarak."
Sayfa 55
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.