Bozgunda Fetih Rüyası
Beşir AyvazoğluBozgunda Fetih Rüyası Gönderileri
Bozgunda Fetih Rüyası kitaplarını, Bozgunda Fetih Rüyası sözleri ve alıntılarını, Bozgunda Fetih Rüyası yazarlarını, Bozgunda Fetih Rüyası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Sofya’ya gitmek üzere trene binmişti.Sahilden Filibe’ye kadar ovadan ilerleyen trende,kompartımanın penceresinden kuzeyde rüya gibi uzanan Balkan tepelerine bakarken içi titriyor,göz pınarlarına yaş hücum ediyordu.Türk’ün gönlünde dağ varsa Balkan’dı,nehir varsa Tuna.Aradan yüzyıllar geçse bile,o karlı tepeler ve coşkun sular Rumeli çocuklarının kalbinden silinmeyecekti”
Hiçbir şey, kanlarımızla sulanan ve ölülerimizle beslenen o güzel toprakların düne kadar bizim olduğu ve ölüp bu dağdağadan kurtulanların göz kapaklarının arkasında kıyamete kadar "bizim diyar" olarak kaldığı gerçeğini değiştiremeyecekti.
Ve göz kapaklarının arkasında eski vatan
Bizim diyâr olarak kaldi tâ kıyamete dek.
Sayfa 241Kitabı okudu
Takvimlerin de dini imanı vardı; 857 İslam'ın İstanbul'a girişini, 1453 ise Bizans'ın mağlubiyetini ifade ediyordu.
Sayfa 404Kitabı okudu
Bu devletin iki manevi temeli vardır: Fatih'in Ayasofya minaresinden okuttuğu ezan ki hala okunuyor; Selim'in Hırka-i Saadet önünde okuttuğu Kur'an ki hâlâ okunuyor. Eskişehir'in, Afyonkarahisar'ın, Kars'ın genç askerleri! Siz bu kadar güzel iki şey için dövüştünüz!
Sayfa 367Kitabı okudu
Bu belki'nin arkasından gelen düşünceyi zihninden panik duygusu içinde şiddetle kovdu. Hiçbir şey, kanlarımızla sulanan ve ölülerimizle beslenen o güzel toprakların düne kadar bizim olduğu ve ölüp bu dağdağadan kurtulanların göz kapaklarının arkasında kıyamete kadar "bizim diyar" Olarak kaldığı gerçeğini değiştirmeyecekti. Göz kapaklarının ardında... Arkasında... Bizim diyar... Vatan...ve göz kapak/larının ar/kasında es/ki vatan... Bizim diyar olarak kıyamete... Bizim diyar/ olarak kal/dı.. Kıya/mete dek!
Ve göz kapaklarının arkasında eski vatan
Bizim diyar olarak kaldı ta kıyâmete dek.
Sayfa 270Kitabı okudu
"Mesela" Diyordu, "Mimar Sinan'ın Türk olması ikinci derecede bir meseledir, çünkü Süleymaniye Camii Türk'tür ve Türklüğün eseridir. Milliyet, mühtedi bir Rum olan Koca Mustafa Paşa'ya bir Rum kilisesini camiye tahvil ettiren kudrettir! Asırlar içinde ve vatan çerçevesinde lisana, çizgiye, nağmeler ne ayar verdinse onlar bizi ifade eder! "
Sayfa 254Kitabı okudu
Bu gördüğünüz şehir, sayfiyeler... Bu denizin müntehası olan Boğaz ve Boğaz'dan çıktıktan sonra takip edeceğimiz sahil, İskenderun'a kadar namütenahi bir bağlık gibi giden eski ilahların toprağı... Ondan sonra peygamberlerin vatanı Suriye... Ta güneşli Arabistan'a kadar bu mavi çerçeve içindeki koskoca toprak kütlesi bizim! Bu sahilden yükselen dağların arkasında beyaz şehirler var. Hepsinin minarelerinden günde beş defa ezanlar okunuyor. Bizim gibi konuşan, Allah'ın karşısında bizim dualarımızı tekrar eden; bizim ağladığımız günler ağlayan, güldüğümüz günler gülen, milyonlarca insan bu toprağa yayılmış yaşıyor. Onların kalbi, kuvveti, hayatı bizim. Biz bu küre üstünde bir kuvvetiz değil mi?
Sayfa 126Kitabı okudu
Nâgihâni olarak takdim olunduğumuz insanların ellerini nezaket mecburiyetiyle sıkarız, çünkü ahlakları hakkında tedkikatta bulunmaya vaktimiz yoktur. Mamafih ben ahlâkını beğenmediğim adamların ellerini de sıkarım, çünkü ahlaksızlığın elden sirayet edeceğine itikat etmem, saniyem ahlâk cezası verecek kadar sert değilim!
Sayfa 96Kitabı okudu
Doğrusu kendine bile itiraf edemediği bir sıkıntı vardı.
Bazı insanlar vardı ki, dünyayı onlarsız düşünmek zordu;onlar gidince hayatımız birden fakirleşiyordu.
Sayfa 217
"Oğlum, derdi Nakiye Hanım, dünyada iki insanı sev! Peygamber Efendimizi, bir de Sultan Murad efendimizi." Aslında, bu Murad adında Balkanları fetheden iki Murad birleşirdi. Çekirge'de Birinci Murad'ın, Muradiye'de İkinci Murad türbesini ziyaret ederken annesini düşünmüş ve onun ruhuna da fatihalar okumuştu.
Sayfa 437 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Keramet vezinde değil, onu kullananların ses yaratabilme kudretindedir!
Sayfa 296 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Hiçbir şey, kanlarımızla sulanan ve ölülerimizle beslenen o güzel toprakların düne kadar bizim olduğu ve ölüp bu dağdağadan kurtulanların göz kapaklarının arkasında kıyamete kadar "bizim diyar" olarak kaldığı gerçeğini değiştiremeyecekti.
Sayfa 275 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
"Bulutlar dağılsın, bahar olsun artık.."
Sayfa 346Kitabı okudu