Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bu Diyar Baştan Başa

Yaşar Kemal

Sayfa Sayısına Göre Bu Diyar Baştan Başa Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Bu Diyar Baştan Başa sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Bu Diyar Baştan Başa kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Diyarbakır Kahveleri
Yalnız bu kahveler başka şehirlerin kahvelerine benzemiyor. Bunlar başka türlü, çok şirin. Her kahvenin bir avlusu var. Çimen ekilmiş, güller donatılmış bir avlu, avluda, güllerin yanında, havuzun başında dört karış yüksekliğinde masalar. İki karış yüksekliğinde, kürsü denilen, oturakları balıkçı ağı gibi iple örülmüş iskemleler... Karşılıklı oturulup kahve, çay içilir. Bazı kahveler çayı demlikle getiriyor. Bu kadar çok kahve! Kahveler tıklım tıklım dolu. Sebebini sordum; işsizlik, dediler.
Sayfa 8 - Cem Yayınları
Dicle Kıyıları - 20.5.1951
Sonra Amerikalıların Diyarbakır karpuzu gibi karpuz yetiştirmeğe çalıştıklarını, fakat başaramadıklarını söyledi. -Kimse yapamaz, dedi. Gözlerine baktım: -Niçin? Bu bir sır mı? -Gardaşım, dedi, senin neyine gerek. Karpuz mu ekeceksin?
Sayfa 12 - Cem yayınları
Reklam
Diyarbakır- 23.5.1951
Diyarbakırda öbek öbek yalınayak, başı kabak, yırtık esvaplı insanlar... İş arıyorlar, iş yok...
Sayfa 16 - Cem yayınevi
Diyarbakır ovasında göç var
Köyden atılmış olan on iki kişiden birisiyle konuştum. Toprak elinden alınınca, başka bir köye yerleşmiş. O köyde de toprağı elinden almışlar. Oradan başka bir köye gitmiş. O köyde de aynı şekilde karşılanmış. Bir iki köy daha gezmiş. Talih diye buna derler işte. Şimdi açıkta. - Yazide yabanda galmişem gurban,diyor, beni gabul etmir toprak... Etmez! 20.7.1951
Sayfa 28 - Cem yayınevi
Dünyada Van
Toprağı taşı sıcak, insanları sıcak,insanları kardeş... Otur bir kahveye, tanısınlar tanımasınlar merhaba diyorlar,kırk yıllık ahbabmış gibi hal hatır soruyorlar. Misafirlikte de yok Vanın eşi. Van, çok tatlı.
Sayfa 29 - Cem yayınevi
"Anlat bakalım radyonun sana ne zararı dokundu? "diye sordular Kahveci: "Allah belalarını veresice şeyhler, hocalar var ya, köylülere demişler ki, o kahveye gidip, o pınarın suyundan içmek külliyen haramdır. Kafir olursunuz. Çünkü o pınarın suyuna radyo sesi sinmiştir. Radyo şeytanı lainin icadıdır. Radyo sesinin sindiği toprağa basmak bile kafirliktir. Radyo neredeyse cehennem oradadır. Ya işte beni böyle geçimimden etti radyo. Bu laf çıktığından beridir ki, kara sakallılardan hiçbiri kahveye uğrayıp bir tas su içmediler. Sıcaktan yanmış bir halde, başlarını bile bu tarafa çevirmeden geçip gidiyorlar."
Sayfa 32 - Yky
Reklam
Van kedisi
... Taşıt güçlüğü olmasa,her isteyen,bir Van kedisi edinebilir. Sonra, Vanlılar bu kedileri parayla da satmıyorlar. Dostlara hediye. ... 7.6.1951
Sayfa 32 - Cem yayınları
Van - 17.6.1951
Üç üniversite çok mu şu kadar geniş Türkiye için! Az bile. Dört tane olsa gene az.
Sayfa 34 - Cem yayınevi
Van - 17.6.1951
Uzun ömürlü olası Yahya Kemal:" İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar." diyor. Belki...
Sayfa 34 - Cem yayınevi
Korkum şu,getirip dökecekler bu fukara milletin birkaç milyonunu benim gösterdiğim düzlüğe... Yarım kalacak,heder olacak. Dolaşın Türkiyeyi,nice yarım kalmış, nice faydasız işle karşılaşacaksınız. ... 17.6.1951
Sayfa 35 - Cem yayınevi
Reklam
"İnsan âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar."
Öğretmenin ağzından Van
Gece kahveden gelirken kurtlar gelir önünüze. Şehir kurtlarla dolar. Kurtlar mahallelerden köpekleri kaçırırlar. Doğu batı yok, yurt bir bütündür, diyorlar. Bunu diyenler gelsinler Vanda bir yıl yaşasınlar da öyle desinler o sözleri. ... 30.6.1951
Sayfa 44 - Cem yayınevi
Dünyada Van - Evlenme
Bir kız, isterse en çirkin, en fakir olsun, fiatı iki binden aşağı değildir. Getirirsin iki bini, alırsın kızı. Zengin kızlarının fiatı otuz bine kadar yükseliyor. Son zamanlarda kızları kamyonla değiştiriyorlar. Bir kamyona bir kız... Sonra yetmişlik, seksenlik ihtiyarların onbeşinde gül gibi karıları var. Kim ne karışır, parasını vermiş almış. 9.7.1951
Sayfa 49 - Cem yayınevi
Van köylerinden biri
Kim icad etmiş bu yeraltı evlerini? Cennet yüzü görmesin. Eski insanlar gibi mağaralarda, göçebeler gibi çadırlarda yaşasalar daha iyi ederlerdi. ... 12.7.1951
Sayfa 52 - Cem yayınevi
Birisine, - Yahu, dedim, siz satacağınız yerde, koyun alıyorsunuz? Böyle iş olur mu? Kelepir mi yoksa? - Yok, dediler, Şeyhin sürüsü . . . İş anlaşıldı. Buradaki şeyhler, yılda birkaç kere müridlerini ziyarete çıkıyorlar. Müridleri de, karınca kaderince, şeyhe birer koyuncuk veriyorlar . .Şeyh de bir bölgede topladığı koyunları, başka bir bölgede satıyor. - Şeyh, dedim, şeyh olan şeyh alır mı bu kadar fakir insanların mallarını? İtiraz ettiler: - Almasın da ne yapsın? Günde üçyüz kişi iniyor Şeyhin tekkesine; yemek yiyorlar. Sonra, Şeyh bu paraların hepsini yemez ki, muhtaçlara da dağıtır. Şeyhin sürüsü köyden köye büyüyor.
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.