Dayanılmaz bir hüzün vardı içimde. Hatta ağlamak istiyordum. Her şeyi yadırgıyordum, huzursuzdum: Her şeyin bana yabancı olması çok etkiliyor beni, bunu anlayabiliyordum. Yabancı her şey boğuyordu beni, öldürüyordu.
Sayfa 67 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - XVI. Basım, Çev. Ergin AtalayKitabı yarım bıraktı
Zamanımızın bir düşünürün dediği gibi,yaşamda ilgi duydukları daha önemli şeyler ve görüşleri olmadığından, zekâlarının, yeteneklerinin tüm ilgisi tek bir yerdedir.
"...İşte böyle anlarda duyardım o büyük tedirginliği. Bazen de gündüz, dağlara doğru yürürsün; etrafın reçine kokuları yayan güngörmüş çamlarla çevrili, dağların ortasında durursun... dağların doruğunda bir ortaçağ şatosunun yıkıntıları... aşağılarda küçük köy, belli belirsiz... pırıl pırıl güneş, masmavi gök, kaskatı, ürkünç bir sessizlik... işte böyle anlarda hep bir şeyler bir yerlere çağırırlar gibi gelirdi bana... sanki dümdüz yürüyüp gitsem... yürüsem, yürüsem... ta, yerle göğün birleştiği çizgiyi aşana dek, sanki o zaman bütün bilmece çözülecek, o zaman yepyeni bir yaşam, şimdikinden bin kat daha güçlü, ışıltılı, gürültülü bir yaşam... ve düşleyip durduğum, Napoli gibi, saraylarla dolu, canlı, hareketli bir kent bulacağım... İnsan neler düşlemiyor ki! Sonra sonra, insan zindandayken bile son derece görkemli bir yaşam bulabileceğini düşünmeye başladım."