“Çiçeksiz bir dal gibiyim
Susuz ırmak yatağı…
Varlığım soyutlandı
Bütün anlamlarından.
Gün gelir çekip giderim
Avuçlarıma alıp aklımı
Çığlık çığlığa
Bu sokaklardan.”
Seviyorum, ırmaklar gibi boşanıyor
Bu sözcükler yüreğimden
Deniz oluyor da sonra, köpürüp inleyen
Bütün kıyılarımda saçların uzanıyor
Seviyorum, hiç solmayan bir çiçeğe
Dal olmanın sevincini duyar gibi
Uçsuz bucaksız gökyüzü belki
Senin kanatlandığın bir mavilikte
Seviyorum, bu sevdanın seninle
Bitmeyeceğine inanacak kadar
Yüreğimi dolamadım ki ben telörgülerle
Sen gidersen, sana benzeyenler var...
Dünyanın ölümünü gördüm, suyun toprağın
En yakın dostlarımın birer birer
Vakitsiz açan çiçeklerin, vakitli doğan çocukların
Ölümünü gördüm, ama kimse
İnandıramaz beni öldüğüne sevgilerin!
Yaşam ki bir kum saatidir usulca akan
Dolan sevgilerimizdir biz boşaldıkca
Yaşımız biraz da sevgilerimizin akranıdır
Vereceğimiz tek şey budur dünyaya.
Ne zaman ay çıksa
söner gider çanlar
ve görünmeye başlar
zifiri yollar.
Ne zaman ay çıksa
deniz kaplar yeryüzünü
ve yürek sonsuzlukta
bir ada duyar kendini.
Uzun bir şiiri yaşamış gibiyim sözcük sözcük
Bir denizi damla damla duymuş gibi bedenimde
Yaşamın dar yollarında gide gele yoruldum artık
Alıp başımı kaçmak isterdim ufkun çok ötelerine