Çünkü geneli anlamak için en ufak şeyleri bile anlamak gerektiğine inanırdı, dönen bir topacı anlamak gibi. Bu nedenle büyük sorunlara boşuna kafa yormazdı, bu ona zaman kaybı gibi gelirdi. Ufacık bir meseleyi anlayabildiyse, her şeyi anlamış gibi hissederdi, bu yüzden sadece dönen bir topaçla ilgilenmeyi yeterli bulurdu.