Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı

Alain de Botton

Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı Gönderileri

Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı kitaplarını, Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı sözleri ve alıntılarını, Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı yazarlarını, Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Dünyanın bir parçasını kendi elleriyle dönüştüren, yapıtını doğrudan kendi varlığından çıkan bir şey olarak görebilen ve bir günün ya da bir ömrün sonunda bir adım geri çekilip -ister dörtköşe bir tuval, ister bir koltuk, isterse pişmiş topraktan bir çömlek olsun- bir nesneyi parmağıyla gösterip, ona becerilerinin bozulmaz bir hazinesi, yaşadığı yılların gerçek bir kaydı olarak bakabilen ve böylece, çoktan buharlaşıp da kimsenin eliyle tutacağı ya da göreceği bir şeye dönüşmemiş projelere yayılıp gitmek yerine, tek bir yerde toplandığı duygusunu yaşayan bir zanaatkar için her şey ne denli farklıdır."
İşimiz hiç olmazsa bizim aklımızı başka yere çeker, bize mükemmellik umutlarımızı yerleştireceğimiz harika bir sabun köpüğü sağlar, ölçüsüz endişelerimizi nispeten daha küçük çaplı ve başarılabilir birkaç amaca yoğunlaştırır, bize bir üstünlük duygusu verir, saygıdeğer bir şekilde yorar bizi, masaya yemek koyar. Bizi daha büyük dertlerden uzak tutar.
Sayfa 329 - Belki de...Kitabı okudu
Reklam
Projelerimizin her birinin nihai kaderini görebilseydik, anında gelecek bir felce teslim olmaktan başka bir seçeneğimiz kalmazdı.
Sayfa 329Kitabı okudu
Yapılacak bir iş varken ölümü akıldan çıkarmamak zordur; bir tabudan çok, ihtimal verilmeyen bir şey gibidir. İş, doğası gereği bizim, onu gereğinden çok ciddiye almaktan başka bir şey yapmamıza izin vermez.
Sayfa 326Kitabı okudu
Modern çağda, gelecekteki bir ölümü farklı kılan şey, bizi harcadığımız emeklerin kalıcılığına dair tüm inancımızdan yoksun bırakan, sürekli bir teknolojik ve toplumsal devrim fonunda bu ölümün gerçekleşmesidir. Atalarımız kendi başarılarının olayların akışı karşısında dayanma şansına sahip olduğuna dair bir inanç besleyebiliyordu. Bizse zamanın bir kasırga [s. 323] olacağını biliyoruz. Binalarımız, stil anlayışımız, düşüncelerimiz, tüm bunlar oldukça kısa bir süre sonra birer antika haline gelecek ve bugün olağanüstü büyük gurur duyduğumuz makineler Yorick'in kafatası* kadar bayağı görünecek insanlara. [s. 324]
* Hamlet'in elinde tutarak "Olmak ya da olmamak..." dediği kafatası. (ç. n.)Kitabı okudu
Sıkıntımın, normalde insanın acınacak [s. 254] bir tarafının olacağını hiç düşünemeyeceği birisine acımaya dönüştüğünü hissediyorum. [s. 256]
Reklam
[...] herkesin üstünlük için çaba harcaması gerekir, diyor Roosevelt, "başaramazsa, hiç olmazsa büyük bir cesaretle girişip de başaramamış olur ve onun yeri asla, zaferi de yenilgiyi de bilmeyen, soğuk ve korkak insanların yanı olmaz."
Sayfa 251Kitabı okudu
Symons'un şirketinden ayrılırken, herkesin iş ve aşkla mutluluğu bulabileceği yolunda, gayet alicenap burjuva güvencesinin içinde gizlice çöreklenmiş saygısızca bir acımasızlığın yeni farkına varmıştım. İş ve aşk, ruhsal tatmin duygusunu kesinlikle vermeyecek şeyler değil; yalnız, hemen hemen hiçbir zaman vermiyorlar. Ve bir istisna bize bir kuralmış gibi yutturulunca da, kendi bireysel talihsizliklerimiz, yaşamın hemen hemen kaçınılmaz yanları olarak görülmek yerine, yalnızca bize özel birer bela gibi gelecektir. Burjuva ideolojisi, insan talihinde özlem çekmek ve yetersizlik için doğal bir yer [s. 130] ayırmayı reddederek, bizi ters giden evliliklerimizden ya da kullanılmamış heveslerimizden ötürü kolektif bir teselli bulma olanağından yoksun bırakıyor ve bizi, kimsek o olamama konusunda hiç bitmeyen yeteneksizliğimizden ötürü, utancın ve zulmün münzevi duygularına mahkum ediyor. [s. 131]
Çoğumuz, parlak geleceğin kıyısında, düştü düşecek bir halde duruyoruz, ona çok yaklaşmış olduğumuz düşüncesi hiç aklımızdan çıkmıyor ama yine de, gerçekliğe karşı tavrımızın (biraz fazla iyimserlik, ham bir isyankârlık, önüne geçilmeyen bir sabırsızlık ya da duygusallık gibi) bir dizi küçük fakat önemli psikolojik kusurla sakatlanması yüzünden, çizginin gayet açık bir şekilde yanlış tarafında kalıyoruz. Küçücük bir parçasının eksikliği yüzünden uçuş peronunun yan tarafında bırakılmış, bir traktörden ya da bisikletten bile yavaş hale gelmiş, mükemmel bir yüksek hız uçağı gibi kalıyoruz.
Sayfa 130Kitabı okudu
İnsan sadece yeteneksizliğinin değil, kötümser bir gurura sahip bir tür olmasının da cezasını çekebilirdi.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
[...] formaliteyle dürüstlüğün karşı konulmaz karışımından duyduğu mesleki tatminsizlikleri [...]
Sayfa 115Kitabı okudu
Tüm toplumlar işe daima çok büyük önem vermiştir, ama çalışmanın bir ceza yahut eziyet olmadığını düşünen ilk toplum bizimkisidir. İlk kez biz, finansal bir zorunluluğun yokluğunda bile çalışmamız gerektiğini düşünüyoruz.
Sayfa 109Kitabı okudu
"Tüm ziyankarlıklar içinde, yapabileceğiniz en büyük ziyankârlık emeği ziyan etmektir." (John Ruskin)
Sayfa 87 - "ziyankârlık" yazımı doğru...Kitabı okudu
Adam, kendine güvenle kırılganlığın süreli değişen bir karışımıydı.
Bürokrasinin gerçek niteliği belki de hiçbir yerde, gelişmekte olan bir ülkedekinden daha belirgin bir şekilde gözlenemez, çünkü bürokrasi hâlâ ancak oralarda -üretimle kırtasiyeciliğin sıkı ve ters ilişkisini yansıtan- belgelerin, dosyaların, kaplamalı masaların ve dolapların tam takımıyla tezahür eder.
98 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.