Çamasan Gönderileri

Çamasan kitaplarını, Çamasan sözleri ve alıntılarını, Çamasan yazarlarını, Çamasan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... Bre kafasız Emiraliii!.. Bre zırzop, gördün mü ulan yaptığını? Ulan, bu yürük çocuklarını getirip sokacak başka yer mi bulamadın bre? Arabuşaklarının arasından başka yerde yer mi kalmadı, hı? Şöyle bir Türkmen mahallesinde huğ kuracak bir karışlık bir yer mi yoktu? Ah bre kafasız ah!... Zaten sizin gibi aptal yörüklerin yüzünden gelmiş ne gelmişse Adana'nın başına ya... Bir türlü Türkmen olamamış. (...)
Sayfa 39 - Sinan Yayınları, 2. BaskıKitabı okudu
... Dağlı kısmı, bir kez su yürüdü mü beline, gayri korku nedir bilmez oğlum. Hani, orman korkar, hörflenir de, dağlı adamı korkmaz bu dünyanın ötesinden berisinden. (...)
Sayfa 33 - Sinan Yayınları, 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
Âşıkpaşaoğlu
... Geldiler. Erzurum'dan Erzincan'a indiler. Erzincan'dan Rûm ülkesine girdiler. Rûm ülkesinde altı yıl durdular. Etrafları fethettiler. Süleyman Şah Gazi haylı bahadırlık etti. Fakat bu Rûm'un dağlarından ve derelerinden incindiler. Göçer evlerin davarı dereden tepeden incinir oldu. Yine Türkistan'a döndüler. Geldikleri yola gitmediler. Halep iline çıktılar. Oradan Ca'ber kalesinin önüne vardılar. Orada Fırat ırmağının önlerine geldiler. Geçmek istediler. Süleyman Şah Gazi'ye: "Han'ım biz bu suyu nasıl geçelim" dediler. Süleyman Şah dahi atını suya tepti. Ecel mukaddermiş. Allah'ın rahmetine kavuştu. Sudan çıkardılar. Ca'ber kalasının önüne gömdüler. Şimdiki zamanda ona Türk Mezarı derler. (...)
Sayfa 20 - Sinan Yayınları, 2. BaskıKitabı okudu
156 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitapta altı öykü var...anlatımı çok iyi bir defa...yazarın dünyaya bakışı sizede uyuyorsa alın okuyun,düşünün sonrada ustanın ruhuna bir fatiha okuyun...
Çamasan
ÇamasanDemirtaş Ceyhun · Sinan Yayınları · 197330 okunma
Onun başka erkeklerle yatmasını hoşgörüyordu ya, evli erkeklerle de yatmış olması olasılığı aklına geldikçe, kan beynine sıçrıyordu sanki. Aykırı olan, bir yabancıyla yatıp yatmamak değildi de, kişinin gururunun kırılması mıydı, aldatılmak mıydı? Galiba, törelerin, geleneklerin yarattığı bağnazlık çemberini kişi belirli bir dünya görüşüne kavuşunca kolayca kırabiliyordu da, bu kişisel saplantılar, dürtüler, bencillikler daha bir kemiktendi, kolay kolay kırılamıyordu. Hatta mümkün değildi kişioğlunun kendi bencillik çemberini kırıp parçalayabilmesi.
Hani, insan gençken, ihtiyarlara baktıkça ölümü ansır, demek ihtiyarlayınca da, insan ölümü ansıtan şey gençlik oluyormuş, dedim içimden. Niçin ihtiyarlar gençlerden hoşlanmazlar, korkarlar, öldürmek isterler, ellerinden gelirse öldürürler onları, şimdi bildim. Çünkü gençlik, ölümün simgesi ihtiyarlar için. Tükenmenin, artık bir işe yaramamanın simgesi.
Reklam
47 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.