Camiu't-Tevarih kitaplarını, Camiu't-Tevarih sözleri ve alıntılarını, Camiu't-Tevarih yazarlarını, Camiu't-Tevarih yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reşidüddîn Fazlullah aslen Yahudi olmakla birlikte 30'lu yaşlarında İslamiyet'i seçmiş ve İlhanlı Hükümdarı Abaka devrinde İlhanlı sarayına intisap etmiştir. Ancak kariyerinin zirvesine Gazan Han döneminde ulaşmış ve vezirlik mansıbını elde etmiştir. Olcaytu döneminde de bu kudretini korumuş; ancak Olcaytu'nun ölümünden sorumlu olanlardan biri
Eski zamanlarda Hıtay ülkesinde iki padişah birbirleriyle savaştılar. Birisi hezimete uğradı ve askerleri dağıldılar. Galip gelen ordu hezimete uğrayanların arkasından birkaç gün gittiler. [Galip gelen ordudan] bir emîr, hezimete uğrayan padişahı buldu. Bu emîr, bulduğu padişah aciz ve çaresiz olduğundan ona acıyıp bırakmak istedi. O taraflarda
Mal, hâl, yıl, fal, asıl, nesil, taht, baht
Padişahlığında devamlı olsun
Çok mal, iyi hâl, hayırlı fal, uğurlu yıl
Sabit asıl, bâki nesil, yüce taht, boyun eğen baht olsun
Sayfa 228 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Kultak, mükemmel ve çok güzel biriydi. Argun Han'ın ona ileri derecede sevgisi vardı. Öyle ki, onu gelin olarak otağa getirdikleri gün, karşılamaya çıkmak istedi. Emîrlerden Sartak ile Cucağan engel oldular. O çok sevinçli olduğundan dolayı otağın direğine çıktı ve gömeçin [çadırın direk başlığı] üzerinde oturup uzaktan bakıyordu.
Sayfa 188 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
...Tam iki sene böylece geçip şehirde yiyecek içecek tükendi ve hayvan da kalmadı. Sonra murdar yemeye başladılar. Hatta durum it, kedi ve fare yemeye kadar vardı. Sonra insan yemeye başladılar. Balık gibi birbirlerini yiyorlardı... Şehirde kalmış olan az sayıdaki insanlar da şehzadeye "şehirde candan diri, tenden ölü olan birkaç kişiden başka kuvveti ve gücü olan kimse kalmamıştır. Oğul babasını, ana da çocuğunu yiyor..." diye mektup yazdılar.
Sayfa 62 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Hoca Nasıreddîn-i Tusî, Sultan Celâleddîn-i Harezmşah Moğol'un istila ve galebesinden yenilip Tebriz'e geldiğinde, [Moğol] askerlerinin halk el uzattığı kendisine arz edildiğinde "biz şimdi dünyayı alıyoruz, dünyayı korumuyoruz ve dünyayı alırken halkın halini düşünmek şart değil. Dünyayı koruyan olduğumuzda feryat edenin feryadına yetişiriz" dedi. Hülagu Han buna karşılık Hoca Nasıreddîn'e "yüce Tanrı'nın izniyle biz hem cihângîriz hem de cihandâr. Yağıya(Düşman) cihângîriz ve il olana (bağlılığını bildirene) cihandâr..." dedi.
Sayfa 51 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
13 Şubat 1258'de Bağdat halkını katl ve yağma etmenin başlangıcıydı. Ordu hep birden şehre girdi ve az sayıdaki Hristiyan din adamı ile gariplerin evleri haricinde yaş-kuru ne varsa yaktılar.
15 Şubat Cuma günü Hülagu Han şehre girdi. Halife'nin konağını seyretmek için sarayın sekiz köşeli bölümünde oturdu ve emirlere toy verdi. Halife'yi hazır
Karşımda ne karınca ne sivrisinek ne fil
Ne ırmak ne çeşme ne derya ne Nil
Eğer Tanrı'nın emri başka türlü tecelli ederse
Ondan başka, sözün ne olacağını kim bilir?
Sayfa 41 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu