Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İlhanlılar Kısmı

Camiu't-Tevarih

Reşidüddin Fazlullah

Camiu't-Tevarih Gönderileri

Camiu't-Tevarih kitaplarını, Camiu't-Tevarih sözleri ve alıntılarını, Camiu't-Tevarih yazarlarını, Camiu't-Tevarih yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
Reşidüddîn Fazlullah aslen Yahudi olmakla birlikte 30'lu yaşlarında İslamiyet'i seçmiş ve İlhanlı Hükümdarı Abaka devrinde İlhanlı sarayına intisap etmiştir. Ancak kariyerinin zirvesine Gazan Han döneminde ulaşmış ve vezirlik mansıbını elde etmiştir. Olcaytu döneminde de bu kudretini korumuş; ancak Olcaytu'nun ölümünden sorumlu olanlardan biri
Camiu't-Tevarih
Camiu't-TevarihReşidüddin Fazlullah · Türk Tarih Kurumu · 201316 okunma
Siyaseten Katli Anlamak Üzerine Bir Moğol Hikayesi
Eski zamanlarda Hıtay ülkesinde iki padişah birbirleriyle savaştılar. Birisi hezimete uğradı ve askerleri dağıldılar. Galip gelen ordu hezimete uğrayanların arkasından birkaç gün gittiler. [Galip gelen ordudan] bir emîr, hezimete uğrayan padişahı buldu. Bu emîr, bulduğu padişah aciz ve çaresiz olduğundan ona acıyıp bırakmak istedi. O taraflarda
Sayfa 257 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gazan Han Müslüman olunca onun için edilen dua
Mal, hâl, yıl, fal, asıl, nesil, taht, baht Padişahlığında devamlı olsun Çok mal, iyi hâl, hayırlı fal, uğurlu yıl Sabit asıl, bâki nesil, yüce taht, boyun eğen baht olsun
Sayfa 228 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Bir Moğol atasözü
Düşmanla tutuşmak kolay; ayrılmak zordur.
Sayfa 207 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Tilki aceleyle kaçıyordu. Çakal ondan kaçmasının nedenini sordu. Tilki, "padişah eşek avlıyor" dedi. Çakal, "sen eşek değilsin, neden kaçıyorsun?" dedi. Tilki, "dostum, eşek olmadığımı ispat edene kadar birçok acımasız alçak beni vurabilir" dedi.
Sayfa 205 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Piyon ilerlemezse vezir olamaz.
Sayfa 205 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sevdiği için çadırın direğine çıkmayan da ne bileyim... :)
Kultak, mükemmel ve çok güzel biriydi. Argun Han'ın ona ileri derecede sevgisi vardı. Öyle ki, onu gelin olarak otağa getirdikleri gün, karşılamaya çıkmak istedi. Emîrlerden Sartak ile Cucağan engel oldular. O çok sevinçli olduğundan dolayı otağın direğine çıktı ve gömeçin [çadırın direk başlığı] üzerinde oturup uzaktan bakıyordu.
Sayfa 188 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Sürekli şu yüzüğü çevirdikçe (Dünya döndükçe) Bu hükümdarlık yüz türlü dolanır
Sayfa 142 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Ne mutlu ki dünya bir karar üzere kalmıyor. (Sürekli değişiyor.)
Sayfa 142 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Meyyafarikîn'de (Silvan) Moğol Kuşatması Günleri..
...Tam iki sene böylece geçip şehirde yiyecek içecek tükendi ve hayvan da kalmadı. Sonra murdar yemeye başladılar. Hatta durum it, kedi ve fare yemeye kadar vardı. Sonra insan yemeye başladılar. Balık gibi birbirlerini yiyorlardı... Şehirde kalmış olan az sayıdaki insanlar da şehzadeye "şehirde candan diri, tenden ölü olan birkaç kişiden başka kuvveti ve gücü olan kimse kalmamıştır. Oğul babasını, ana da çocuğunu yiyor..." diye mektup yazdılar.
Sayfa 62 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kötü düşünenin başı ve teni kalmış olmasın Çünkü kendi padişahını öldürür.
Sayfa 59 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Eli bağlı iken duyunca sözlerini Sarhoş fil gibi delirdi. Şöyle cevabını verdi: Ey başı yüce Bu muzaffer gününe çok güvenme.
Sayfa 59 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Moğolların istila anlayışı ancak bu kadar özlü anlatılabilirdi
Hoca Nasıreddîn-i Tusî, Sultan Celâleddîn-i Harezmşah Moğol'un istila ve galebesinden yenilip Tebriz'e geldiğinde, [Moğol] askerlerinin halk el uzattığı kendisine arz edildiğinde "biz şimdi dünyayı alıyoruz, dünyayı korumuyoruz ve dünyayı alırken halkın halini düşünmek şart değil. Dünyayı koruyan olduğumuzda feryat edenin feryadına yetişiriz" dedi. Hülagu Han buna karşılık Hoca Nasıreddîn'e "yüce Tanrı'nın izniyle biz hem cihângîriz hem de cihandâr. Yağıya(Düşman) cihângîriz ve il olana (bağlılığını bildirene) cihandâr..." dedi.
Sayfa 51 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Tamamen Gerçektir, İbretliktir.
13 Şubat 1258'de Bağdat halkını katl ve yağma etmenin başlangıcıydı. Ordu hep birden şehre girdi ve az sayıdaki Hristiyan din adamı ile gariplerin evleri haricinde yaş-kuru ne varsa yaktılar. 15 Şubat Cuma günü Hülagu Han şehre girdi. Halife'nin konağını seyretmek için sarayın sekiz köşeli bölümünde oturdu ve emirlere toy verdi. Halife'yi hazır
Sayfa 45 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Karşımda ne karınca ne sivrisinek ne fil Ne ırmak ne çeşme ne derya ne Nil Eğer Tanrı'nın emri başka türlü tecelli ederse Ondan başka, sözün ne olacağını kim bilir?
Sayfa 41 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.