Carl Gustav Jung'un Kehf Suresi Tefsiri

Carl Gustav Jung

Sayfa Sayısına Göre Carl Gustav Jung'un Kehf Suresi Tefsiri Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Carl Gustav Jung'un Kehf Suresi Tefsiri sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Carl Gustav Jung'un Kehf Suresi Tefsiri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anne rahmi insanı yeni bir hayata hazırlayan mağara gibidir. Bu yüzden, "kehfe" kelimesinin kadın ismi olarak kullanılması dikkat çekicidir.
Jung, Ashâb-ı Kehf kıssasında Kehf sûresinin 17 âyetini merkez olarak almıştır: " Güneşi görürsün, doğduğu zaman mağaralarından sağa doğru eğriliyor, battığı zaman sola doğru onları makaslayıp geçiyor ve onlar, mağaranın geniş bir açıklığı içindedirler. Bu durum, Allah'ın âyetlerindendir.* " Ashâb-ı Kehf'in mağarada bulundukları ortam şu şekilde tasvir edilmiştir: Güneş doğduğu zaman, mağaradan sağ tarafına meyleder; battığı zaman da uyuyanları makaslar Üzerlerine güneş ışığı değmez, değse bile, sol taraflarına yakın bir yerden geçer. Bir başka deyişle, güneş doğarken de batarken de üzerlerine düşmez, onlara bir zarar ve rahatsızlık vermeden eğik bir şekilde, değmeden geçip gider. Güneşin sıcaklığı onları rahatsız etmez. Mağaranın her tarafı kapalı olup, giriş kısmı biraz batıya meyilli olmakla birlikte kuzey yönünü dönüktür. Mağaranın ağzı kuzeye baktığı için güneş ışığı içeri girememektedir. Güneşin Ashab-ı Kehf'i rahatsız etmemesi, ebedî gölge sembolüyle ilişkilendirilmiştir. Dürüst ve erdemli olanların cennette ulaşacakları mutluluk ve esenlik halini belirtmek için Kur'an'da sıkça yapılan atfın bir uzantısı olarak yorumlanmıştır.
Sayfa 15 - Kehf Sûresi 17/18 - Jung, Kur'an meali olarak L. Ullmann'ın 1857 tarihli çevirisini kullanmıştır.
Reklam
"Güneşi görürsün, doğduğu zaman mağaralarından sağa doğru eğriliyor, battığı zaman sola doğru onları makaslayıp geçiyor ve onlar, mağaranın geniş bir açıklığı içindedirler. Bu durum, Allah 'ın âyetlerindendir." {Kehf Sûresi, 17} Güneşin Ashab-ı Kehf'i rahatsız etmemesi, ebedî gölge sembolüyle ilişkilendirilmiştir. Dürüst ve erdemli olanların cennette ulaşacakları mutluluk ve esenlik halini belirtmek için Kur'an'da sıkça yapılan atfın bir uzantısı olarak yorumlanmıştır.
Sayfa 15 - Mengüceli YayınlarıKitabı okudu
Jung’a göre Ashâb-ı Kehf kıssasının anlamı şudur: Birey kendi içinde taşıdığı mağaraya ya da bilincin dışındaki karanlığa girerse, kendini önce bilinçdışı bir dönüşüm sürecinin içinde bulur. Bilinçdışına girmesi, bilincile bilinçdışının içerikleri arasında bir bağ kurmasını sağlar. Bunun sonucunda, kişiliğinde olumlu ya da olumsuz anlamda kökten bir değişim olabilir. Dönüşüm genellikle, yaşam süresinin uzaması ya da ölümsüzlüğe adaylık olarak yorumlanır.
Jung'a göre Ashab-ı Kehf kıssasının anlamı şudur: Birey kendi içinde taşıdığı mağaraya ya da bilincin dışındaki karanlığa girerse, kendini önce bilinçdışı bir dönüşüm sürecinin içinde bulur. Bilinçdışına girmesi, bilinci ile bilinçdışının içerikleri arasında bir bağ kurmasını sağlar. Bunun sonucunda, kişiliğinde olumlu ya da olumsuz anlamda kökten bir değişim olabilir. Dönüşüm genellikle, yaşam süresinin uzaması ya da ölümsüzlüğe adaylık olarak yorumlanır.
"Jung'a göre mağara, insanın içinde barındırdığı bir olgudur. Birey, bilincin dışındaki karanlığa girmek suretiyle kendi benliğindeki mağaraya girmiş olur."
Sayfa 18 - Mengüceli YayınlarıKitabı okudu
Reklam
55 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.