Bir Kamu Davası 2

Cehennem Çiçeği

Alper Canıgüz

Cehennem Çiçeği Sözleri ve Alıntıları

Cehennem Çiçeği sözleri ve alıntılarını, Cehennem Çiçeği kitap alıntılarını, Cehennem Çiçeği en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bamya...” “Bamya,” diye onayladı annem sağolsun. “Mis gibi pişirmiş Hatice Ablan. Haydi soğutma.” Bamya ha? Bana ha? Sanki sana ne pişireyim diye sorduğunda Hatice Abla'ya bamya olmasın da ne olursa olsun dememişim gibi, sanki o da bana akşam yemeği için karnabahar ve peynirli makarna sözü vermemiş gibi, sanki hiç sevmemişiz gibi... Soğukkanlılığımı kaybetmemeye gayret ederek düşündüm bunun anlamı nedir diye. Hatice Abla bana ne anlatmaya çalışıyordu? Gerçekten seviyorsam onun elinden zehir olsa reddetmemem gerektiğini mi, kadınlara asla güvenilemeyeceğini mi, patronun kendisi olduğunu mu? Yoksa aklinca şaka mı yapıyordu? Bu soruların içinden çıkmama imkan yoktu. Sessizce bandım ekmeğimi kıymalı hayat dersine.
"Belki İsviçre'de yaşayan bir aksiyon kahramanı olsaydım emniyet şeridinden basıp gidebilirdim ancak güzel memleketimizde, vatandaşlarımızın her biri soğuk füzyonu gerçekleştirmek, kansere çare bulmak, La Sagrada Familia'ya son halini verecek mimari projeyi tamamlamak gibi meseleleri bir an önce halletmek için öyle büyük bir telaş içindedir ki, kimsenin yollarda böyle lakayt boşluklar bırakmaya ne zamanı vardır ne de tahammülü. Bu nedenle, gözüpek minibüs ve şoförlerimiz arasında da pek revaçta olan ve 'tek yol kaldırım' diye sloganlaştırılabilecek harekete katılmaya karar verdim ben de."
Sayfa 206 - AprilKitabı okudu
Reklam
Perdeler kapalıydı. Muhtemelen, yıllardır. Odada karşılıklı duran iki sedir, boş kitaplık, televizyon ve televizyonun karşısındaki tek kişilik koltuk... Hiçbiri insanda bir duygu uyandırmıyordu. Ya da sevgisizlik bir duyguysa, bu evin insana hissettirdiği tek şey buydu. Bir barınak olmanın dışında en ufak bir anlam taşımayan dört duvar. Amcamın bu eve neredeyse bilerek kötü davrandığı gibi bir düşünce belirdi kafamda. Belki de bu hayatını reddetmek, başka bir türlüsünün mümkün olduğuna, hâlâ mümkün olabileceğine dair bir umudu korumasını sağlıyordu. Kim bilir?
Esrarengiz kuşçu, poşetin içinden birkaç darı tanesi çıkartıp yemliğe attı. Hayvanlar anında yemliğin çevresine üşüşüp darıları kapmak için canhıraş bir mücadeleye giriştiler. Eser miktardaki yiyeceği birbirilerine kaptırmamak için öyle delice hareketler yapıyorlardı ki neticede hiçbiri hiçbir şey yiyemeden yemlik devrildi, darılar sağa sola savruldu. "Görüyor musun nasıl boğuşuyorlar," dedi sevecenlikle. "Açlık böyledir işte, en miskinini bile harekete geçirir."
Gölgesini kaybeden insan, gölgenin kendisine dönüşür.
Sayfa 221
Çünkü ne zaman, tamam artık, bundan fazlası olamaz desem beni daha da fazla dehşete düşürmenin yolunu buluyordu insan denen bu garip canlı.
Reklam
1.000 öğeden 6bin ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.