Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ceset Gönderileri

Ceset kitaplarını, Ceset sözleri ve alıntılarını, Ceset yazarlarını, Ceset yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
360 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Muazzam
Kitabın içinde Ceset (The Body) ve Hiddet (Rage) olmak üzere 2 tane hikaye var. Öncelikle Ceset ile başlayalım. O kadar güzel, o kadar mükemmel bi hikaye ki... Keşke baskısı olsa da herkes okusa... 4 arkadaş, tren raylarının orada ölen bi çocuğun cesedini bulmak için ufak çaplı bir yola çıkıyor ve o yolda başına gelenleri okuyoruz. Kamp yapıp ateş başında birbirlerine hikaye anlatıyorlar, sanki ben de o ateşin başında oturuyormuşum gibi hissediyorum. Köpek kovalıyor, köpekten kaçıyorlar, sanki o köpek beni de kovalıyormuş gibi hissediyorum. Hele bir geyik sahnesi var... Tüylerim diken diken oldu... O arkadaş ortamı, arkadaş ortamının sıcaklığını iliklerime kadar hissettim. Dedem muazzam yazmış. Gelelim Hiddet hikayesine. Aslında orijinalinde tek başına bi kitap olan Hiddet, Türkçe olarak Ceset ile birleştirilmiş bi eser. Stephen King'in yazdığı dördüncü kitap. Göz, Korku Ağı ve Medyum deli gibi tutunca, dedem sanırım "lan ne yazsam alırlar" diyip, okulda öğrencileri esir alan bir başka öğrencinin hikayesini okuyoruz. Evet fikir çok güzel, ilgi çekici, hani belki daha öncesinde böyle şeyler başka yazarlar tarafından yazılmıştır bilmiyorum ama Stephen King kaleminden okumak "belki daha iyidir" diye düşünmüştüm ama çok yavan bi anlatımı vardı. Bir an önce bitsin diye okudum şahsen. Kitaba ortalama olarak 7/10 veriyorum. 5 puan Ceset'e, 2 puan Hiddet'e.
Ceset
CesetStephen King · Altın Kitaplar · 1988424 okunma
Konuşmak... Sevginin işlevini bozuyor bence. Bunu bir yazarın söylemesi pek garip, ama ben bunun doğru olduğuna inanıyorum. Bir ceylana onu sevdiğinizi söylerseniz, kuyruğunu titrettiği gibi kaçar gider. Kelime zararlıdır. Aşk ve sevgi aslında McKuen gibi zibidi şairlerin sandığı şey değildir. Dişleri vardır sevginin, ısırır. Yaraları hiç kapanmaz. Hiçbir kelime, hiçbir kelimeler kümesi kapatamaz o sevginin ısırıklarını. Aslında işin tersine... en büyük şaka da bu zaten. Eğer o yaralar kurursa, işte o zaman kelimeler de onlarla birlikte ölür.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
En önemli şeyler, söylemesi en zor olanlardır.
Sayfa 140Kitabı okudu
Beş yaşındayken canınız yanarsa kocaman sesler çıkarırsınız. On yaşındayken, sessiz ağlarsınız. Ama on beşinize geldiğiniz mi, kendi içinizdeki acı ağacından zehirli elmaları yemeye başlarsınız. Bu vestern türü bir aydınlanma. Çığlıklarınızı bastırmak için yumruklarınızı ağzınıza sokarsınız. İçiniz kanar. Oysa öyle çok yol almışlardır ki...
Sayfa 347Kitabı okudu
Kendi söyleyeceğim yalanı da biliyordum. Bir saate yakın orada oturdum, otoyola inip başparmağımı kaldırmayı, bu kentten ayrılmayı, bir daha da dönmemeyi planladım. Ama sonunda eve gittim.
Sayfa 296Kitabı okudu
Bundan alınıcak ders de şu: Geçmişinizi kusunca, eğer şimdiki zaman daha beterse, kusmuklardan bazıları enikonu lezzetli görünebilir.
Sayfa 243Kitabı okudu
Reklam
Hayat bir değneğin tepesindeki maymundur, diyor bize. Öğle yemeğini hangimiz ısmarlayacağız diye yazı tura atarken fırlattığınız madeni para kadar başıboş dönen bir şey diyor.
Sayfa 213Kitabı okudu
Arkadaşlar hayatınıza girer ve çıkar. Lokantadaki komiler gibi. Hiç dikkat etmiş miydiniz?
Sayfa 180Kitabı okudu
Konuşmak... Sevginin işlevini bozuyor bence.
Sayfa 172Kitabı okudu
"Arkadaşların aşağı çeker seni, Gordie" dedi. "Bunu bilmez misin?" (...) "Arkadaşların yapar bunu. Boğulan adam gibi bacaklarına sarılırlar. Onları kurtaramazsın. Ancak onlarla birlikte boğulabilirsin"
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Ama çocuk kısmı , biri onu kollamadıkça *her şeyi* kaybeder.
Sayfa 118Kitabı okudu
Onları okumasını hem istiyor, hem istemiyordum. İçimde gururla utangaçlığın tedirgin bir karışımı vardı. Yazılarımı görmek isteyen olursa hala aynı şeyi yaşarım. Yazı yazmak, bir sır gibi tenhada yapılır. Mastürbasyon gibi.
Ama bu dünyada insan ne koparabilirse onunla yetinmek zorundaydı, haksız mıyım?
*Görünmez Adam* bir zencinin hikayesiydi. Kimse ona dikkat etmiyor, kimse varlığını farketmiyordu. Bir işi yüzüne gözüne bulaştırana kadar. İnsanlar ona bakıyordu da görmüyordu adeta. Konuştuğu zaman kimse cevap vermiyordu. Siyah bir hayaletten farksızdı zavallı. Kitaba bir kere gömülünce, Jhon D. MacDonald okuyormuşum gibi zevk alırdım. Ralph Ellison denilen bu yazar *Beni* anlatıyordu çünkü.
En önemli şeyler, söylemesi en zor olan şeylerdir. Bunları söylerken utanırsınız. Çünkü kelimeler küçültür onları. Kafanızın içindeyken sonsuz gibi, kocaman görünen şeyleri kelimeler hayat boyuna indirger. Ama hepsi bu kadarla da kalmıyor, öyle değil mi? En önemli şeyler, gizli yüreğiniz nereye gömülüyse oraya pek fazla yakındır. Düşmanlarınızın çalmaya can attığı bir hazinenin işaret taşları gibi. Sırrınızı açıklamak size çok pahalıya malolurken , karşınızdaki insanlar size garip garip bakarlar , ne dediğinizi hiç anlamazlar ya da bunun nesini bu kadar önemli bulup yarı ağlar gibi söylediğinize bir anlam veremezler. En kötüsü de bu bence. Sırrın kilitli kalması, söyleyen bulunmadığından değil de; anlayışlı bir kulak bulunmadığından olunca.
351 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.