Okurken Müslümanların çektiklerinin acısını yüreğimin tâ derinliklerinde duydum. Onlarla birlikte yaşadım… Onlarla birlikte öldüm… İşkenceden gözleri yumurta sarısı gibi yanaklarından aşağıya akan imamın; "işte geliyorum yâ Rasulullah" diyerek son nefesini verdiği an, göz yaşlarımı tutamadım. Sevimgülün çektiği acılar da.
Başrolümüz Kaan tekrar özüne döndüğünde abisinin kendilerini şikayet etmesi uzeri gözleri önünde kuzenlerinin kafasını ezerek kopartan, hamile yengesinin oracıkta ağzına sıkılan, babasını infaz edip kardeşi ve ailesini farklı diyarlarda süründüren kendisininde 21 sene boyunca her gün işkenceyle yaşatan komünist bir rejim. Onca işkence ye rağmen hayatta kalıp abisi de tekrar özüne döndüğünde insanları bu rejimden uzaklaştırma çabasına düştüklerinden bahsediyor kitap...
Kahrolsun Çin ve Rusya zulmüne!...
Tarih boyunca her Müslümanın İslam davası adına yapması gerektiği şeyler, çekmek zorunda bırakıldığı cezalar vardır. Ancak Müslümanın hakkettiğini Allah bu dünyada vermezse ötekinde illaki verir. İslam uğruna bir şeyler yapmak dileğiyle...