Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Laiklikten Sonra

Cogito - Sayı 94

Cogito Dergisi

Cogito - Sayı 94 Sözleri ve Alıntıları

Cogito - Sayı 94 sözleri ve alıntılarını, Cogito - Sayı 94 kitap alıntılarını, Cogito - Sayı 94 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İktidar partisinin kültürel muhafazakârlığı derinleştiren uygulamaları ve söylemlerini kendi "makbul vatandaşını" yaratma projesinin bir parçası olarak ve genel olarak da iktidarını sağlamlaştırma çerçevesinde farklı alanlarda gözlemlemek mümkündür. Bu duruma birkaç örnek vermek gerekirse, alkol tüketiminden doğum kontrol ve kürtaj
Sayfa 89-90 Yapı Kredi Yayınları, 2019, Türkiye'de Sekülarizmin Ekonomi Politiği: Tarihsel ve Eleştirel Bir Analiz / Cemil BoyrazKitabı okudu
Sekülarizm, sözgelimi Müslümanların pek çoğu için bir Hıristiyanlık icadı olarak görülür ve sekülarizme özgü formülleri Müslüman ülkelere tatbik etmek, onlara kendilerine yabancı bir formu dayatmak; dramatik bir ifadeye başvurulacak olursa, farklı yollardan Haçlı seferlerini devam ettirmek anlamına gelir.
Sayfa 8 - Yapı Kredi Yayınları, 2019Kitabı okudu
Reklam
Öncelikle belirtilmesi gereken "laik" ve "seküler" kavramlarının Türkçede genelde kullanıldığı gibi eşanlamlı kavramlar olmadığıdır. "Laik" siyasal bir kavramdır. Devletin, kamu erkinin bir sıfatıdır. Bireyi ve toplumu nitelemez. "Seküler" ise toplumsal bir kavramdır. Bireyin ya da toplumun dinini, inancını yaşama biçimini ya da din(ler)e karşı aldığı pozisyonu tarif eder. Bir anlamda "laik" ve "seküler" farklı eksenlerin kavramlarıdır. Örneğin, eğer "laik" dikey eksenin dersek, "seküler" de yatay eksenin kavramıdır! Bu kavramlar kullanım sıklıkları ve yerleşiklikleri açısından da dilden dile farklılık gösterirler. "Laik" sıfatı daha çok Fransızcada, "seküler" ise İngilizcede hakimdir. Bu, laiklik tecrübesinin Fransa'da, sekülerleşmenin ise Anglosakson geleneğinde daha hâkim olduğuna işaret eder. Laikliğin Katolik, sekülerleşmenin ise Lutheryen çizgiyi takip eden toplumlarda terminolojik olarak yaygın olduğu söylenebilir.
Sayfa 154 - Yapı Kredi Yayınları, 2019, Türkiye Modernleşmesinin Politik Teolojisi / Besim F. DellaloğluKitabı okudu
Türkiye'de neredeyse bütün siyasi ideolojiler yer yer "teolojik" özellikler gösterirler.
Sayfa 157 - Yapı Kredi Yayınları, 2019, Türkiye Modernleşmesinin Politik Teolojisi / Besim F. DellaloğluKitabı okudu
Bu anlamda, örneğin Türkiye'de devletin laik olmasının turnusol kâğıdı kadınların başını açması değildir. Alevilere ibadethane özgürlüğünün tanınmasıdır. Laik bir devlet yurttaşlarının öznelliklerini teolojik açıdan test edemez. Onlara eşit mesafede durur ve onların taleplerini tanır. Bunun böyle olmaması, devletin "makbul" inanç ve "makbul olmayan" inanç gibi bir ayrıma göre hareket ettiğine işaret eder. Üstelik Alevilerin ibadethane olarak gördüğü cemevinin statüsü hakkında kararın "Sünni ulema"ya danışılarak verilmesi devletin "laik" olma özelliğini bütünüyle ortadan kaldırır. Tekrar etme pahasına altını çizmek gerekir: Devletin "laik" olması için toplumun "seküler" olması bir şart değildir. Tıpkı toplumun "seküler" olması için devletin "laik" olmasının bir şart olmaması gibi. Bunlar ayrı eksenlerin kavramlarıdır ve birbirlerine karıştırılmamalıdır.
Sayfa 155 - Yapı Kredi Yayınları, 2019, Türkiye Modernleşmesinin Politik Teolojisi / Besim F. DellaloğluKitabı okudu
Alın size realite! Ötesi yok
"Halk, ihtilallere kalkıştığında, bu özgürlüğünü istediğinden değil, daha sağlam despotluklar talep ettiğindendir. Halkın nefret ettiği bir şey varsa o da özgürlüktür. Dehşete düşer özgürlükten, ona bakmaya bile tahammül edemez. Halk çağlar boyunca süregelen bütün ahmaklıkların sergilendiği gerçek bir Müzedir, her şeyi yutar, her şeye hayranlık duyar, her şeyi savunur, hiçbir şeyi anlamaz.”
Sayfa 101 - YKY, Louis Ferdinand Celine
Reklam
2+2=4? Seküler, Sekülerleşme, Sekülarizm ve Laiklik / İştar Gözaydın
Bugünkü Türkiye’nin ne ölçüde seküler bir ülke olduğuna dair bir soruya Jose Casanova, hoş ve katıldığım bir cevap verir: ’’İslamcılar için çok laik; Aleviler için çok Sünni; Kürtler için çok Türk.’’ Türkiye nüfusunun bütün unsurlarını göz önüne aldığımızda, Fuat Keyman’ın bu diziye bir katkısı da gayet yerindedir: ‘’Gayrimüslimler için çok Müslüman.’’
Sayfa 145Kitabı okudu
2002'den bu yana iktidarını sürdüren AKP'nin siyasal başarısını anlamlandırmak farklı açılardan söz konusu olabilir ve bu konuda son on yılda çokça eser literatüre kazandırılmıştır. Çalışma kapsamında sekülarizmin AKP dönemindeki karakterini analiz etmeye devam edersek partinin ortaya koyduğu ve aile, kadın, gençlik ve sosyal politika gibi başlıklarda dile getirdiği muhafazakâr popülist söylemin söz konusu başarıda payının büyük olduğunu söyleyebiliriz. İktidara geldiği ilk günlerden bu yana neoliberal değerlerle muhafazakâr ahlaki-İslam'ı harmanlamaya çalışan AKP'nin, bu bağlamda DP-AP-ANAP-RP çizgisinde devam ederek iktisadi kalkınmayı ve ortaya çıkardığı sonuçları muhafazakar değerlerle harmanlama projesindeki sürekliliği görebiliriz.
Sayfa 89 - Yapı Kredi Yayınları, 2019, Türkiye'de Sekülarizmin Ekonomi Politiği: Tarihsel ve Eleştirel Bir Analiz / Cemil BoyrazKitabı okudu
sadece güldüm
Dolayısıyla, en önemli ikonlardan biri olan ve Atatürk için yapılmış Anıtkabir, yeryüzünde Allah'tan başka ilah tanımayan, güçlü dinsel referansları olan inançlı bir Müslüman için "şirk koşmak” anlamına gelebilecek bir tezahür gibi görünse de yeni seküler inançlı vatandaşlar için neredeyse bir "Kâbe" niteliği taşıyabilir. Bu haliyle, hem bu ikonografinin parçası, hem de yüzyıllardan bu yana gelen inanma pratiklerinin yeni güç ilişkilerinde yorumlanarak vücut bulduğu bir stratejinin tezahürüdür. Anıtkabir, onu planlarken bir işlev atfedenlerin zihinlerinden geçen sayısız fikir, yorum, duygu ve imgenin akabinde, somut bir ürün olarak ortaya çıktığında, hiçbir zaman bir "Kâbe" olarak lanse edilmemiş olabilir. Fakat eski Yunan tapınaklarının mimarisine doğrudan bir gönderme taşısa da tavaf edi çlen Kâbe simgesi sadece işlevsel bir dip not taşıyor olabilir.
Sayfa 175 - Yapı Kredi Yayınları, 2019, Türk Milliyetçiliğinin Daimi Kurucuları Olarak Din ve Sekülarizm / Ferhat KentelKitabı okudu
Daha 15 Temmuz gecesinden başlayarak, kutsal mekânlar olarak camilerden seküler kurumlara (TV kanalları, sosyal medya, STK'lar) uzanan bir iletişim yelpazesinde, yeni kurucu güne inandıracak pratikler uygulandı. 15 Temmuz gecesinden itibaren uzun süre geceleri, minarelerden okunan salâlar, camilerde verilen vaazlar, Diyanet'ten gönderilen hutbeler, "demokrasi nöbetleri", TV'lerde yayımlanan ajitatif videolar, reklamlar, cadde, meydan, mekân ve kurumlara verilen "15 Temmuz" isimleri yeni bir inanma sürecinin tekrarlanan referansları, “dipnotları" oldu. Bu süreçle 15 Temmuz "ikonları" da oluşturuldu. Kimi zaman Körfez Savaşı'nda arkadaşını kaybeden Amerikan askerinin acısını gösteren fotoğraflar kopyala-yapıştır kolaycılığında, darbeci Türk askerinin perişanlığını göstermek amacıyla kullanıldıysa da, "direniş" ve "devrim" anlarını gösteren posterler sokaklardaki reklam panolarında geniş bir şekilde yer aldı. Okullarda Atatürk köşelerine ek olarak hazırlanan 15 Temmuz köşelerinde, örneğin öğrencilerin yaptıkları resimlerde, kan içindeki şehitler, tanklara karşı savaşan kahramanlar ya da hayatlarını kaybeden insanların metro istasyonlarında yer alan fotoğrafları, Baker'in tabiriyle "duyguları" harekete geçiren "imgeler" olarak tasarlandi. Adı sonradan "15 Temmuz Şehitler Köprüsü" olarak değiştirilen Boğaz Köprüsü'nde yapılan 15 Temmuz anmalarında insanlar, tam da bu duygularla, kendilerini ulusun yeniden kuruluşundaki aktif bireyler olarak görme potansiyeli üretildi.
Sayfa 188 - Yapı Kredi Yayınları, 2019, Türk Milliyetçiliğinin Daimi Kurucuları Olarak Din ve Sekülarizm / Ferhat KentelKitabı okudu
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.