Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Croce'nin Estetiği

Bedrettin Cömert

Sayfa Sayısına Göre Croce'nin Estetiği Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Croce'nin Estetiği sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Croce'nin Estetiği kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tükenmeyen Bir Soru: Sanat Nedir.?
Sanatın doğası üzerine kafa yormuş düşünürlerin hemen hepsi, şimdiye dek şu soruya doyurucu bir yanıt bulmaya çalışmışlardır. Sanat nedir.? Bu soruya verilen tüm yanıtlar tarihsel süreç içinde birbirini tamamlayan ve birbirini gerektiren bir zincir oluşturmuşsa da, yanıtlara tek tek baktığımızda önerilen çözümlerin, açıklamaların çoğunun tümden
Sayfa 12 - GirişKitabı okudu
Sanatı Tanımlamak Gerekli Mi.?
Geleneksel metafizik felsefenin 19. yüzyılın sonlarından itibaren önemini yitirmesi sonucunda, Avrupa kültürü bunalıma girmiştir. Düşünce adamı artık pratik olayların karışık denizinde kendini kaybetmeye başlamış, kuşkuculuğun ve us gücüne güvensizliğin kurbanı olmuştur. Oysa yaşam, ne olayların düzensiz bir biçimde birbirini izleyişi, ne de
Sayfa 13 - GirişKitabı okudu
Reklam
Sanatın Çağımızdaki Kurtuluşu
Çağımızın bir İtalyan düşünürü olan Antonio Banfi de (öl. 1957) aynı kanıda. O da Husserl gibi, kapalı dizgeye (sisteme) dayanan felsefelerin bunalıma girdiğini düşünüyor. Özellikle yüzyılımızın birbirini hızla izleyen olguları, yazın ve figürlü sanat alanındaki bunca tedirginlik ve yüzyılların kurulmuş düzenini altüst eden bilimsel kuramlar
Çağımızın Bir Sanat Kuramcısı: Benedetto Croce
Benedetto Croce'nin estetiğinde de, sanatın kesin bir tanımıyla karşı karşıyayız. İlk kez 1900'lerde ilk biçimini alan bu tanım, Croce'nin tüm yaşamı boyunca sürekli bir gelişim sürecinde yoğrulmuşsa da, özde aynı kalmıştır. Ne var ki, sanatın tanımını yapması ve dizgesel bir düşünce düzenine sahip olmasına bakarak, Croce'yi
Önce Estetik:
''Bir bütün, bölümleri olduğu için, o bölümlerin kendisi olduğu için ancak bütün'dür; bir örgenli (organizma, örgenleri ve işlevleri olduğu için, o örgenlerin ve işlevlerin kendisi olduğu için örgenlidir; bir birlik, ayrımlamalar içeriyorsa ve ayrımlamaların birliğiyse ancak kabul edilebilir. Düşünceye, birliksiz ayrımlama kadar, ayrımlamasız birlik de aykırıdır.'' * Croce
Ruh Felsefesinin Kategorileri:
''İnsan, kuramsal yolla, şeyleri kavrar; pratik yolla ise onları değiştirir. Birincisiyle evreni kendinin yapar, ikincisiyle onu yaratır. Fakat birinci biçim ikincisinin temelidir. İstemden bağımsız bir bilgi bir anlamda düşünülebilir, ama bilgiden bağımsız bir istenç olanaksızdır. Kör istenç, istenç değildir; gerçek istencin gözleri vardır.'' * Croce, Estetica, s. 54
Reklam
Kategorilerin Dairesel Bağlamı:
''İlkesi, başka bir etkinliğin ilkesine bağlı bir etkinlik, özde, o başka etkinliktir. Dolayısıyla ahlaka, hoşlanmaya veya felsefeye bağlı sanat da, sanat değil, ahlak, hoşlanma veya felsefedir. O halde, sanatın bağımsız olduğunu savunuyorsak, bu bağımsızlığın neye dayandığını, yani sanatın ne yolla ahlaktan, hoşlanmadan veya felsefeden ve tüm öteki etkinliklerden ayrıldığını araştırmak gerekir.''
Sanat Bireyselin Bilgisidir:
''Genellikle sanat adını verdiğimiz şey, her zamanki sezgilerden daha geniş ve karmaşık sezgiler yakalar; ama sezgilediği şey, her zaman duyumlar ve izlenimlerdir. Sanat, ifadenin ifadesi değil, izlenimlerin ifadesidir.'' * Croce
Sayfa 33 - BÖLÜM I CROCE'NİN ESTETİK DİZGESİNİN TEMEL ÇİZGİLERİKitabı okudu
Kant:
DİPNOT: ''..İçine en az çıkar olsun karışmış güzellik yargısı, yanlı bir yargıdır, katışıksız bir beğeni yargısı değildir. Beğeni konusunda yargı verebilmek için, şeyin varlığıyla hiç ilgilenmemek, bu bakımdan tümden ilgisiz kalmak gereklidir.''
Sanat Ahlak Değildir:
''Dante'nin Francesca'sını ahlaksız veya Shakespeare'in Cordelia'sını ahlaklı diye yargılamak (Francesca ve Cordelia'nın görevleri yalnızca sanatsaldır. Onlar, Dante'nin ve Shakespeare'in gönüllerinin müziksel notalarıdır), dörtgeni ahlaklı veya üçgeni ahlaksız diye yargılamak gibi bir şey olur.. Sanattan istenen, insanları iyiye yöneltmek, kötüden tiksindirmek ve görenekleri düzeltip iyileştirmek görevi, ahlakçı öğretinin bir kalıntısıdır. Bu öğreti, sanatçılardan, kitlelerin yurttaşlık eğitimine katkıda bulunmasını, halkın ulusal veya savaşçıl duygularını güçlendirmesini, alçakgönüllü ve çalışkan yaşam ülkülerini yaygınlaştırmasını istemiştir. Bütün bunları, nasıl ki, geometri bilimi yapamaz ve yapamadığı için de saygınlığından bir şey yitirmez, aynı şekilde sanat da yapamaz.'' * Croce
Reklam
Sezgi Liriktir:
''Katıksız sanat yapıtlarında hayran kaldığımız şey, bu yapıtlarda bir ruh durumunun ulaştığı, yetkin düşlemsel biçimdir. Biz buna, sanat yapıtının canı, birliği, sımsıkılığı, doluluğu diyoruz. Yetkinliğe erişememiş ya da yapmacık sanat yapıtlarında sevmediğimiz şey ise, bir ya da birden çok ruh durumunun birliğe kavuşamamış çatışmasıdır.'' * Croce
Sayfa 45 - SEZGİNİN BELİRLENMESİKitabı okudu
Sezgi Katışıksızdır:
''..şiire ne duygu, ne imge, ne de ikisinin toplamı denilebilir. Şiir, 'duygunun içseyri' veya 'lirik sezgi', ya da kendisini oluşturan imgelerin gerçeklik veya gerçeksizliklerine ilişkin her türlü tarihsel ve eleştirel bağıntıdan arınmış ve yaşamın, gündeliklikten sıyrılmış salt, katışıksız atışını yakaladığı için, katışıksız sezgi'dir. Katışıksız sezgi, ussal ve mantıksal bağıntılardan arınmış olabilmek için, duygu ve tutkuyla doludur; başka bir deyişle, yalnızca bir ruh durumuna sezgisel ve ifadesel biçim verir, bu nedenle de, görünüşteki o soğukluğun altında sıcaklık vardır ve her gerçek sanat yaratısı, yalnız salt liriklik olmak koşuluyla katışıksız sezgidir.'' * Croce
Sanat Kuramsallaştırılmış Duygudur:
''Katışıksız sezgide veya sanatsal tasarımda, her tek'in yüreği tüm'ün yaşamıyla çarpar ve tüm, her tek'in yaşamının içindedir; ve gerçek anlamdaki her sanatsal tasarım aynı zamanda hem kendisi hem de evrendir; o bireysel biçimde evren ve evren olarak o bireysel biçimdir. Ozanın her sözcüğünde, onun düşgücünün her yaratısında; tüm insanlık yazgısı, tüm umutlar, tüm düşler, acılar ve sevinçler, insanların büyüklükleri ve küçüklükleri, acı çekerek ve sevinerek hiç durmadan kendi üstünde oluşan ve çoğalan gerçek'in iç dramı vardır.'' * Croce
Katışıksız Sezginin Yaşanma Koşutu:
''Günlük yaşamda, duyumların ardından hemencecik düşünmeler ve istemeler gelir, onu, başka duyumlar, başka düşünmeler, başka istemeler izler. Bu ardışık, ne denli hızlı olursa olsun, katışıksız sezginin gerçekleştiği ilk anı ortadan kaldıramaz. Bu ilk an, çoğalarak ve yayılarak, sanat yaşamını oluşturur. Bu ilk an olmadan, büyük ateş gelmez. Gerçek anlamda sanatçı, katışıksız duyum veya sezgi anını, başkalarına göre daha uzun sürdürebilen ve başkalarının da sürdürmesini sağlayacak güçte olan kimsedir.'' * Croce
Sezgi ve İfade Özdeştirler:
''Sanatçı ruhsallığını çok iyi incelemiş kimseler şunu söylüyor: Bir insanı çok hızlı bir bakışla görme eyleminden, resmini çizecek kadar onu gerçekten sezgilemeye geçtiğimizde, canlı ve açık-seçik gibi gelen ilk görüntünün pek bir işe yaramadığının ayırdına varır ve bir kukla bile çizmeye yetmeyecek birkaç izlenimden başka bir şeyimiz olmadığını görürüz. Resmi yapılmak istenen kişi, sanatçının karşısında, bulgulanması gereken bir dünya gibi durur. Michelangelo, 'elle değil, beyinle resim yapılır' diyordu. Leonardo, Son Akşam Yemeği freskosunun önünde, elini fırçaya sürmeden günlerce durmakla, Grazie kilisesi baş rahibini şaşırtıyor ve 'üstün zekâlı kimseler bazen çalışmadan daha çok iş çıkartırlar, çünkü yaratıyı uslarıyla ararlar' diyordu. Ressam, başkalarının duyduğu veya sezinlediği, ama göremediği şeyi gördüğü için ressamdır.'' * Croce
Sayfa 51 - SEZGİ VE İFADEKitabı okudu
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.