Okuduğum en zor ama en özgün eserlerden biriyle geldim.
Woolf Dalgalar'da 6 arkadaşın çocukluktan gençliğe, olgunluk çağından ihtiyarlığa olan hayatlarındaki önemli anları, düşünceleri, kırılma noktalarını anlatıyor.
Zordu çünkü belirli bir olay örgüsü, kurgu yok. Bilinçakışı tekniğini yoğun şekilde kullanmış. 6 kişinin peşpeşe düşüncelerini okuyoruz. Birbirinden alakasız bir çok şey söylüyorlar. Haliyle metinden kopmak çok olası, bu sebeple çok dikkat isteyen bir kitap.
Tavsiyem, kitabı okurken o an 6 kişiden kimin konuştuğunu çok iyi bilmeniz çünkü ben 90 lara kadar buna çok dikkat edemediğim ve kitabın tarzını çözemedim için zorlandım. Sonra her sey oturdu.
Özgündü çünkü bir yandan aynı ortamda bulunmasa dahi 6 arkadaşın düşünceleri akarken diğer yandan hayat bir güne benzetiliyor.
Çocukluk gün doğumudur. Güneş yükselirken ilk gençlik gelir, tepedeyken gençliğin sonlarını okuyorsunuzdur, sonra ileri yaş, derken gün batımında artık ömrün sonuna gelinmiştir. Hayatın bu evreleri her bölümün başındaki bir okuma parçası ile başlıyor. Ve tüm bu yaşam içindeki gelgitler, ruhtaki değişimler dalgalara benzetilmiş.
Ben zorlandım ama Dalgalar'dan kesinlikle çok etkilendim. Woolf'un dünyası gercekten bambaşka. İnsanı yoran bir yazar. Daha evvel Kendine Ait Bir Oda'yı okumuştum. Bence Woolf okumak için iyi bir başlangıç. Şimdi Deniz Feneri'nde gözüm var ama bakalım ne zaman kısmet olur