Bir zamanlar, zaman içinde zaman, farklı okuma yöntemleri içinde bir yöntem olarak, bir kitabın içinde başka bir kitap ismi geçerse, bir kitaptan bahsedilirse, bir sonraki kitap olarak onu okuyordum. Bir nevi karaya ayak basmadan, kitaplardan kitaplara yolculuk. Bu kitabın bahsine de Nasuh Mahruki'nin "Everest'te İlk Türk" kitabında rastlamıştım. Aldım okudum. Dalgıçlar'dan sonra Halikarnas Balıkçısı'nı uzun süre bırakamadım, bir sürü eserini peş peşe okudum. Bir sahil kasabasında, bir kıyı kentinde yaşamak, deniz insanı olarak yaşamak... Balıkçı'nın kitaplarında bu atmosferi hissettim, sevdim.