Kimi zaman
Ufacık bir andan geri alıyorsun kendini
Bir kapıyı çalıyorsun şaşkın
Bir fotoğraf bölünüyor
Düşüyor ince ayrıntıların kuytularına
içinde durgun bir yelkenli..
Bütün yıldızlarda ellerin vardı
Kaybolup hiçliğinde gecenin
Unutulan bir bulut olana dek
Yağmurları severdin öyle ki
içinde durulmayan şehir
Ağlayacak bir çocuk
Alçılı düşlerinde
Eksiltirken seni hayat.
Yıldızları ıslatan
Çocuk çığlıkları süzülüyordu içine
Acıydı sesiyle soluğuyla
Taşlara vuran
Ağzında fay kırıkları
Seni çizecek bir mevsim dışarıdaydı..
Öyleydin... Çaresiz bir nesne gibi
Bozulacak bir saat gibi örneğin
Dilediğin ana kurup bıraktığın
Hala açılan bir kapı varken
Çıplak duvarlarından geçtin ellerinin...