Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Yüksek Puanlı Damga Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Damga sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Damga kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.310 üzerinden
STİGMA - DAMGA
Erving Goffman (11.06.1992-19.11.1982)
Born in Canada, E. Goffman is considered to be one of the most successful names of 20th Century America. The reason for that can be his desire to be distanced from his colleagues and their works, his colleagues’ (A. Giddens, P. Bourdieu) interest in his work and another reason can be the fact that he included daily life, sociology, sociology’s social interaction and the development of identity in his works up to date.
Our book which he wrote in 1963, emerges as translated into Damga: Örselenmiş Kimliğin İdare Edilişi Üzerine Notlar from its original Stigma: Notes on the Management of Spoiled Identity. In the introduction part, there are definitions and based on this, many examples, hence it leaves no room for doubts as to whether what is said is what you thought. Stigma gives light to terms such as deflection and heresy through social and personal identity.
It is a very versatile, pleasant to read and a fast progressing work, so firstly I would like to congratulate @heretikyayin @heretikyayincilik and thank them for bringing in such an elaborate work to the field. @heretik_merkep I must point out that the introduction part was very successful because there were many paragraphs I wanted to underline. Also the language and narration was used in a way that everyone and all people who are interested in this field can understand. In fact, the source for my previous post is the book in question.
Good readings, to those who are interested.
Bireysel kimlik ile Toplumsal kimlik arasında nasıl bir farklılık oluştuğunu ve bu farklılığın sonucunda kişinin damgalanmasını bireyler üzerinden örneklerle açıklayıcı bir şekilde açıklamış. Sakat, kör, cezaevinden çıkan vb. kişiler ile toplum içindeki bireylerin iletişim sürecinde üstüne düşen görevlerin önemi belirtilmiş. Yunan’larda damgalanan insanlardan başlayıp, Hristiyan dönemindeki farklılığından ve günümüze kadar nasıl bir süreçten geçtiğini anlatan yararlı bir çalışma. Üstelik; damganın eskiden vücutlarda bıraktığı izlerden sonra günümüzde farklı bir boyuta geçtiğini yani normal olan ve farklı olan kişilerin bir çatışması, bir ilişki türü içinde olduğu. Peki bu durumda iki tarafında üstüne düşen görevler nelerdir? Farkındalık kazandıracak bir kitap iyi okumalar…
Spoiler İçerir..!
Damga; sosyal açıdan tamamen kabul görme vasfından men edilmiş bireyin durumunu ifade etmektedir.
Çalışma sosyal psikoloji üzerine inşa edilmiş, klinik araştırmalarla beslenmiş teorik çerçeve daima yeni kişi kategorilerine göre değişmiştir.
Çalışmada çizilen sınırlar damgayla doğrudan ilişkili olgular ile “civar olgular”
Bu kitabı Sterotipik etkilerin geniş ve kapsamlı bir analizi gibi düşünebilirsiniz. Damga kelime itibariyle o şeyin ne olduğunu, kime, nereye ait olduğunu veya olmadığını belli eden bir tasarımdır. Fakat kitabın içeriğinde damgalı bireyin (ki bu fiziksel, ruhsal, etnik, ırksal, dinsel, davranışsal...vb. olabilir) gerek bireysel gerekse toplumsal normalin karşıtı olduğunun altını çizer. Kişiler üzerinden damgalı bireyin itibarını sorgular ve kendi kendine ya da çevresince itibarsızlaştırılan bireye çözüm yolları önerir. Kısaca bu kitabı okurken sosyal psikoloji açısından oldukça kıymetli bilgiler edinebilirsiniz.
Damgayı, damgalıyı açıklayan ve anlatan bir sosyal-psikoloji kitabı olarak nitelendirilecek kitap benim çok hoşuma gitti. Akademik düzeyde bir kitap olduğunu bilmenizde fayda var. Akademik eserlere aşinalığınız yoksa kitap ağır gelebilir, ama çoğu akademik kitaba göre ağır olmadığını da belirtmeliyim. Çok kitap okuyan biriyseniz bu kitaptan da öğreneceğiniz çok bilgiler olduğuna emin olabilirsiniz.
“Toplumsal ilişkilerin ve etkileşimlerin seyrinde karşı karşıya gelen iki bireyin arasında geçen bir “hikâyedir" aslında damga, ama bu hikâyede ilginç olan şudur ki; bugün normali tanımlayan bir nitelik yarın pekâlâ bir damgaya dönüşebilir. Normal-damgalı oyununda çiftlerin rol değiştirmesiyle sıklıkla karşılanır. Dolayısıyla normal ve damgalı aynı bütünlüğün iki parçasıdırlar; aynı örtünün iki ucudurlar. Normal ve damgalı, somut kişiler değildirler; sadece birer bakış açışıdırlar. Damgalar çeşit çeşittirler; engelliler, bir kaza sonucunda bir uzvunu kaybetmiş olanlar, alkolikler, eşcinseller, akıl hastaları, eski suçlular, uyuşturucu bağımlıları, işsizler veya belli etnik, dinî veya sınıfsal aidiyetleri sonucunda itilmiş olanlar “damgalı” figürünün başkahramanlarıdır. Bu kahramanların “hikâyesi” sıklıkla trajiktir de. Gri alanda kalmanın, tanımlanamaz olmanın trajedisidir bu. Damgalının hususiyeti “sınıflandırılamaz” oluşudur; “normaller” dünyasına ait değildir ancak bu dünyaya yabancı da değildir. Fiziki açıdan tam olarak sağlıklı değildir ancak hasta da değildir (çünkü hastalık tanımı gereği geçici bir durumdur). Ölü değildir ancak canlılar dünyasına da ait değildir; toplumsal açıdan hem vardır hem yoktur. Hatta ne hayvan ne de tamamıyla insan olması hasebiyle doğa ve kültür arasında var olan çizginin bizatihi ihlalidir damgalı. “