Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Darbeli Demokrasi

Mahir Kaynak

Darbeli Demokrasi Gönderileri

Darbeli Demokrasi kitaplarını, Darbeli Demokrasi sözleri ve alıntılarını, Darbeli Demokrasi yazarlarını, Darbeli Demokrasi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir ülke ya halk tarafından yönetilir ya da halk eliyle yönetilir. Biz Türkler, eliyle yönetiliyoruz. Ve şimdi diyoruz ki, artık Türkler tarafından yönetilmenin zamanı geldi.
Reklam
Uzun süre iktidarda kalanın yapacağı şey,ülkenin menfaatlerine hizmet etmektir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Yardım alan emir alır...
Ekonomide tam bağımsızlığı sağlayamayan iktidarların başarı şansı yoktur.
Bütün darbelerin arkasında dış güçler vardır.
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
Tiyatro bitti,şimdi kahraman olmaya...
Halkın kabul etmediği hiç bir darbeyi yapamazsınız. Netice itibariyle kendi milletine rağmen bir darbe iç savaşa dönüşür. Nihayetinde askerler sizin topraklarınızın çocuklarıdır.Düşman değil Bu sebeple darbenin öncesinde süreçler iyi dizayn edilmeli insanlar ekonomik ve güvenlik çöküşü ile bezdirilmeli. Halkın kahir ekseriyeti askeri tek kurtarıcı olarak görmelidir. Darbe netice değil gayedir.Darbenin yapıldığı ülkelerdeki generaller karar verici değil uygulayıcıdır. Lakin generallerin böyle pazarlamaları ve kurtarıcılık numaraları tabii kide bu sürecin halkı kabul ettirilmesi için uygulanan ve gerekli olan bir manipülasyondan ibarettir. Dünyayı idare edenlerin onayı olmadığı sürece darbe yapılması imkansızdır.Büyük istihbarat servislerinin tabiikide büyük bir ordunun harekete geçmesini anlamayacak kadar kör olması la fonten masallarından daha fazla ilginç olurdu. Haydi haberleri olmadı diyelim.O zaman ekonomik krize sokarlardı Merhum Mahir Kaynak darbelerin arkasındaki perde arkasını zekice anlatıyor.
Darbeli Demokrasi
Darbeli DemokrasiMahir Kaynak · Timaş Yayınları · 200658 okunma
Bir kimsenin, ayağını diğerinin ta burnunun ucuna kadar uzatıp da çorabını koklatması gibi, Amerika Rusya'nın burnunun ucuna kadar dinleme istasyonları, üsler vs. uzatmıştı.
Sayfa 116 - TİMAŞ, Aralık 2006Kitabı okuyor
Benim düşüncem şu; bir ülkede siyasi iktidar boşluğunu yaratan militanların renklerine bakarak, tezgâhlanan oyunun veya yeni gelecek iktidarın rengini belirlemek mümkün değildir. Aksi renk de gelebilir ve muhtemelen öyle gelecektir. Çünkü bu militanlar, halkta tepki yaratmakta ve aksi görüşteki insanlara karşı sempati doğurmaktadır. O halde şunu söyleyebiliriz: İktidar boşluğu yaratılırken militanların rengi hiç önemli değildir. Önemli olan, bu militanların sevk edecek bir motif bulmaktır. Motif herhangi bir şey olabilir.
° Nasıl bir sol ihtilal düşünülüyordu? Avrupa ülkeleri milli gelirlerine göre birtakım kategorilere ayrılıyordu. Türkiye'yi bin dolarlık kategoriye ayırmışlardı. Biz onlara göre, sosyalizmin Arapçası olan Baasla idare edilmeliydik. Böyle bir rejim münasip görülmüştü. Zannederim 1971 hareketinin temelinde bu vardı. Türkiye'de Baas tipi bir iktidar kurmak, asker ve sivillerin oluşturduğu sol görünümlü bir siyasi partiyle ülkeyi yönetmek istiyorlardı. Baas solu deyince, hem anti- Amerikan hem anti- Sovyet bir yapı düşünmelisiniz. O zamanın şartlarını iyi değerlendirmek lazım. O zaman ABD'yle Avrupa arasındaki bir ihtilafın olduğunu gözden kaçırmamak gerekir. Avrupa, iktisadî ve siyasî açıdan ABD'den bağımsız olmak istiyordu. O günün şartları da buna uygundu.
Reklam
... Sonra, dil itibariyle tam öztürkçe kullanılmış. 1960'da öyle bir Türkçe konuşulmuyordu.
Türkiye'deki sol hareket, Türkiye'nin meselelerinden kaynaklanmış bir hareket değildi. Amaç, Türkiye'nin siyasi yapısını Avrupa'ya uydurmaktı.
Türkiye'de, Türk başkanlarını Türklerin tayin edip, Türklerin indirmesini savunuyorum. Bu bir bağımsızlık meselesidir.
Bugüne ne kadar da benziyor..
Mesela, 1980 öncesinde Türkiye hem sağı hem soluyla, hem ekonomik açıdan, hem fikir hayatı açısından bağımsızlığa doğru gitmekteydi. Onun ötesinde de Sovyetler Birliği'yle iyi ilişkiler sürdürüyorduk. Bu konuda Batı evvela büyük ölçüde şikayet etti. Mesela başlıkları şu şekilde sıralayabiliriz: "Türkiye tekrar Osmanlılaşıyor, "Türk - Sovyet ilişkileri artık onların, NATO'da olup olmadıklarını şüpheye düşürecek kadar ileri bir seviyeye gitti" şeklinde birtakım şikayetleri vardı.
Sayfa 27 - TİMAŞ, Aralık 2006Kitabı okuyor
İnsanlar en büyük kayıplara hırsızlar yüzünden değil, akrabalar arasındaki miras çekişmelerinde uğrar.
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.