Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sayfa Sayısına Göre Dava Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Dava sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Dava kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında kendilerinin de hiç anlamadıkları şeylerden konuşuyorlar. Kendilerine bu kadar çok güvenmeleri aptallıklarından.
Aslında kendilerinin de hiç anlamadıkları şeylerden konuşuyorlar. Kendilerine bu kadar çok güvenmeleri aptallıklarından.
Reklam
Kafka, insanın insandan kopukluğunu şöyle dile getiriyor: "Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terkedilmişlik içersindeyiz. Önümde durup bana baktığında, ne sen benim içimdeki acıları anlayabiliyorsun, ne de ben seninkileri. Ve senin önünde kendimi yere atsam, ağlasam ve anlatsam bile, biri sana cehennemi sıcak ve korkunçtur diye anlattığında cehennem hakkında ne bilebilirsen, benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin"
Sayfa 7
Önsözden (Albert Camus’un “Ne Kurban, Ne Cellat” adlı makalesinden)
İnsanlar arasında sürüp giden uzun diyalog, artık kesildi. Ve diyalog yoluyla ikna edilemeyenlerin insanda ancak korku uyandırması da son derece doğaldır...
Sayfa 11 - Can YayınlarıKitabı okudu
Varoluş korkusu , insanoğlunun dünya yaşamında kendini hep sürekli bir korkunun baskısını hissedeceği bir atmosferle kuşatılmış olarak bulmasıdır.
Sayfa 12 - Can YayınlarıKitabı okudu
Çevirmenin Notu
Varoluş korkusu, insanoğlunun dünya yaşamında kendini hep sürekli bir korkunun baskısını hissedeceği bir atmosferle kuşatılmış olarak bulmasıdır.
Sayfa 12 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kalıcı yazar
Konuları her çağın içine kendi içeriklerini yerleştirebileceği kavramlar oluşturabilecek biçimde incelemek, kalıcı yazarların başarılarının gizidir.
Bu kadar budala oldukları için kendilerine böyle güveniyorlar.
Sayfa 12
Varoluş korkusu, insanoğlunun dünya yaşamında kendini hep sürekli bir korkunun baskısını hissedeceği bir atmosferle kuşatılmış olarak bulmasıdır. Tarih boyunca kendini sürekli kılmak isteyen bütün buyurgan yönetimler ve ideolojiler, değişen ölçülerde olmak üzere, böyle bir korkuyu silah ve araç olarak kullanmışlardır. Çünkü bir kez yaygınlaştırıldıktan sonra artık sinsi ve sürekli bir insanlık hali niteliğine bürünen böyle bir korku, insanın yakasını bir daha bırakmaz ve onu, buyurganın ya da buyurganların dediklerini yapmadığı takdirde her an başta hayatı olmak üzere her şeyini yitirebileceği gibi bir kaygıya sürükler.
17. yüzyıl, matematiğin çağıydı, 18. yüzyıl doğa bilimlerinin, 19. yüzyıl ise biyolojinin çağıydı. Bizimkisi, yani 20. yüzyıl ise korkunun çağıdır. (Albert Camus----Korku Çağı)
Sayfa 12 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.